Mekke’nin Fethi’nin 1390’ıncı yılı Anadolu Gençlik Derneği’nin (AGD) düzenlediği programla kutlandı. Ancak, her yıl illerde gerçekleştirilen program, bu yıl Koronavirüs pandemisi nedeniyle Tv5, KudüsTv ve Youtube AGD Tv’den canlı olarak yayınlandı.
İNANCIMIZDA NOEL
DİYE BİR ŞEY YOKTUR
Söz konusu programda konuşan AGD Genel Başkanı Salih Turhan, geceyi değerlendirirken özellikle 31 Aralık tarihinin önemine dikkat çekti. Turhan, “Bu tarih ne yazık ki insanların yanlış amellere düşebileceği bir tarih bizler de bunun için Mekke’yi ve fethi anlamak için bir araya gelmekteyiz” dedi. Mekke’nin Fethi tarihinin 31 Aralık olmadığını öne sürerek bu programlara karşı duran insanların ifadelerini de değerlendiren Turhan, “Biz tarihleri iyi biliriz. Hangi olayın ne tarihte meydana geldiğinden haberimiz vardır ama bu tarihlerin yanında biz şuurlu ve bilinçli olmamız gerektiğini de iyi biliriz. Eğer ki biz bu gece ifsada ve kötülüğe düşecek bir kardeşimize yaptığımız program ile Mekke’yi anlatırsak ona fetih şuuru anlatırsak bu bizim için tarifsiz bir mutluluk olur. Zire bizim inancımızda yılbaşı kutlamaları ve noelin yeri yoktur” dedi.
HER PROGRAMIMIZDA
FETİH ŞUURUNU İŞLİYORUZ
Fetih şuurunun özellikle gençler için ne denli önemli olduğuna dikkat çeken Salih Turhan konuşmasına şu şekilde devam etti: “Biz Mekke’nin fethi programını her yıl farklı noktalarda icra ederdik. Tüm ülkede hatta Dünyanın çeşitli yerlerinde yaptığımız programlarla insanları haramlardan korumanın derdini güdüyoruz. Bu yıl pandemi etkisini her alanda gösterdi. Sağlığımız için bu programları online olarak yapmak durumunda kaldık. İstanbul’un fethi programımızda olduğu Mekke’nin fethi programını da ekranlarda yapıyoruz. İnsanlar bizi arayıp bu yıl bu program olacak mı diye sordu çünkü bu fetih programlarına gerçekten alışıldı. Biz ise ekranlar üzerinden yapacağımızı belirttik. Zira ekranlar üzerinden milyonlarca insene hitap edebiliyoruz. Bizim için fetihler çok önemlidir. Fetih açmak demektir. Ülkemizde ise büyük bir genç nüfusumuz var bundan dolayı gençlik ile hakikati buluşturmanın ve gençliğe sade bir tarih bilgisi vermekten ziyade fethin şuurunu aşılamanın gayretindeyiz. Biz fethe sevdalı bir gençlik yetiştirmeyi hedefliyoruz. Eğer ki gençlere fethin şuurunu aktarmazsanız bu fetihler tarihin raflarında sadece bir bilgi olarak kalır. Biz milli görüş olarak sadece fethi anlatmıyoruz biliyorsunuz ki Kıbrıs’ın fethini bu inanç sistemi ile gerçekleştirmiş bir oluşumun içindeyiz. Fethin bizler için önemli ölçüde büyük dersleri var. Baktığımız zaman diyebiliyoruz ki ne büyük dinimiz varmış. Fetih sürecine bakıldığı zaman çok muazzam bir hazırlık görüyoruz. İslam’ın fetih anlayışı dün oldu ve bugün bitti değildir. Fetih çalışmaları kıyamet sabahına dek devam edecektir. İşgal toprakları işgallerden kurtulana dek bizim fetih mücadelemiz devam edecektir.”
FETİH BATILA KARŞI DİRENMEKTİR
Programda konuşmacı olarak yer alan Muhammed Emin Yıldırım ise tarihi yalnızca tarihte kalacak şekilde anlamanın yanlışlığına dikkat çekerek fetih sürecinin günümüz için de büyük dersler içerdiğine dikkat çekti. Mekke’nin Fethinin batıla karşı en büyük direnişlerden biri olduğuna dikkat çeken Yıldırım “La ilahe demek tüm otoriteleri yıkmaktır. İşte fetih de tevhidin en güzel uygulamasıdır. Allah yolunda mücadele etmenin bir zirvesidir fetih. Ama biz bugün şuurumuzu ortaya koyamazsak fetihler bize hayal olur” dedi.
REHAVETE
KAPILMAMAK GEREKİR
Duaların başına şehadeti koymak lazım ifadelerini kullanan Emin Yıldırım, şunları kaydetti: “ “Şehadeti arzulamak imandandır. Şehadet için yola çıkmak gerekir. Bu yola benimle kaç kişi geliyor diyerek çıkmak ise yanlıştır. Doğru olan benden önce kimler gitmiş diyerek onların ayak izlerini takip etmektir. Zira sefer bizden zafer Allah’tandır. Efendimiz ashabın hiçbir zaman rehavete kapılmasına izin vermemiştir. Bugün özellikle bunun altını çizmek gerekir.”
İSLAM’DA
İNTİKAM YOKTUR
Mekke’nin Fethinin İslam’ın fetih anlayışını en iyi anladığımız yer olduğunu belirten Yıldırım son olarak şunları söyledi: “İslam fethinde intikam diye bir şey yoktur. Nitekim efendimiz kendisine ne zulümler yapan bu insanlarla intikam hesabına girmemiştir. Bugün de bizlerin yeni fetihlere ihtiyacı var. Yeniden fetihlerin yaşanması için ise önce yapmamız gerekenler var. Acaba yüreklerimizde İslam hakim mi?. Bedenimiz ve ruhumuzda İslam var mı? Bir sorunla karşılaştığımızda Allah ve Rasülü’ne götürüyor muyuz? Hanemiz Allah’ın istediği gibi mi? İşte bu gece sorgulamamız gereken en önemli mesele budur.”
