Geçen yıl 17 Haziran'da 90 yaşında yaşamını yitiren Süleyman Demirel'in doğum günü için doğduğu İslamköy'ün girişinden itibaren köy içerisindeki birçok noktaya posterleri asıldı. Demirel'in doğum günü çelenkleri arasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in çelengi de dikkat çekti. Kırmızı karanfillerle süslenen Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel'in mezarına 'Cumhurbaşkanı' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı' yazılı çelenkler bırakıldı.
Mezarı başındaki doğum günü ve anma törenine TBMM eski Başkanı İsmet Sezgin, eski bakanlar Yaşar Topçu, Esat Kıratlıoğlu, Hamdi Üçpınarlar, Vefa Tanır, Isparta Valisi Şehmuz Günaydın, Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Demirel'in doktoru Aylin Cesur ve çok sayıda seveni katıldı. Törende adını taşıyan Süleyman Demirel Üniversitesi'nden ve İslamköy İlkokulu'ndan öğrenciler de Demirel'i doğum gününde yalnız bırakmadı.
DOĞUM GÜNÜ ARKADAŞLARI
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunduğu Demirel'i anma programında, onunla uzun yıllar birlikte siyaset yapan isimler İsmet Sezgin, Esat Kıratlıoğlu, Yaşar Topçu, Hamdi Üçpınarlar ve Vefa Tanır, üzerinde 'Doğum Günü Arkadaşları' yazılı kırmızı karanfillerle süslü bir çelengi Demirel'in mezarına bıraktı. Törende Kuran-ı Kerim okunarak, dua da edildi. Törende Demirel'in eski çalışma arkadaşları ve dostları olan eski bakanlar Demirel'i anlattı.
ESKİ DOSTLARI DEMİREL'İ ANLATTI
Türkiye'ye en az 60 yıl hizmet eden büyük bir adamın anısını ifade etmenin çok zor olacağını belirten İsmet Sezgin, "Ne mutlu Ispartalılara, bu daracık köyden iyi yetişmiş, dünyanın dört bir tarafını bilen ve dünyada sevilen, sayılan, inanılan bir lideri çıkarmış olması bu köy için fevkalade önemlidir. Ölüsünün gördüğü itibar en az dirisi kadar kıymetli olan, en az dirisine gösterilen itibar kadar değerli olan bir büyük insan için toplandık. Demirel deyince akla demokrasi, özgürlük, bağımsızlık, korkusuz yaşanan bir ülke, konuşan bir ülke geliyor. Akla her şeye rağmen karşı durmasını bilen, cesaretle, olayların üzerine giden yepyeni bir ruh, kafa ve iman geliyor. Sayın Demirel üç beş kısa cümleyle geçiştirilecek bir lider değildir. Demirel Türkiye'yi değiştiren, yön veren ve Türkiye'de demokrasiyi işleten, çalışan bir ülke yaratan, ülke ve ulusuyla bölünmez bir bütün şeklinde getirdiği devleti yücelten ve devletin içte ve dışta saygınlığını artıran, bu saygınlık içinde vatandaşımızın daha iyi yaşadığı, güvenli olduğu, yarına daha emniyetle baktığı bir ülke ve onun insanları olmuştur" dedi.
TÜRKİYE İÇİN ÇOK BÜYÜK KAYIP
Özellikle içinde bulunulan dönemde Demirel gibi büyük bir devlet adamının olmayışının Türkiye için büyük kayıp olduğunu kaydeden Sezgin, çok kısa bir zamanda onun anıt mezar inşaatının başlayacağını da açıkladı. İsmet Sezgin, "İslamköy'e, Isparta'ya, Türkiye'ye, dünyaya yaraşan bir anıt yükselecektir. İşte o anıt Türkiye'nin geleceğidir, Türkiye'nin geçmişinden bugüne getirdiği, taşıdığı yenilikleri, güzellikleri, insan sevgisi, dostluk, merhamet, her şeyden önce insana değer vermektir. Sayın Demirel için ne söylesek az. Hepimizin beyninde, ciğerinde, ellerimizde, kollarımızla, vücudumuzda, anılarımızda çok büyük yeri olan bir zattır" dedi.
'AŞIK OLDUĞUN TOPRAKLARDASIN'
Demirel'in mezarı başında Demirel'e seslenen eski bakanlardan Esat Kıratlıoğlu, "Sayın Genel Başkanım, Başbakanım, Cumhurbaşkanım aşık olduğun bu toprakta, uğruna ömrünü feda ettiğin, hizmetini memleketinle birleştirdiğin bu torağın bağrında senin doğum gününü kutlamak için geldik. Cenabı Allah sana cennetin en iyi mekanını bahşetsin" dedi. Demirel'i 1955 yılında tanıdığını belirten Esat Kıratlıoğlu, yanından hiç ayrılmadığını ve bütün hizmetlerine şahit olduğunu anlattı.
'NE ŞAPKASINI ALIP GİTMESİ'
Demirel 1965 yılında iktidara geldiğinde Türkiye'de 70 bin yerleşim merkezinin ancak 264'ünde elektrik olduğunu kaydeden Kıratlıoğlu, "Kahrolası 12 Eylül 1980 ihtilalinde ayrıldığımız zaman köylerimizin yüzde 75'i elektriğe kavuşmuş, yüzde 25'i de inşaat halindeydi. Bu memlekette sanayinin temelini sen attın. Rafineriler senden başka bir daha rafineri görmedi. Bütün sanayi tesislerinin bugünkü ana varlığını sen meydana getirdin. Ve memleketimizin hürriyet aşkı diye yandığı zaman onun mücadelesini en iyi sen verdin. Demirel şapkasını alıp giden bir insan değildi. Demirel'i hep yanlış takdim etmişlerdir. Ne şapkasını alıp gitmesi. O şapka sayesinde Türkiye gölgeye, hürriyete kavuştu" diye konuştu.
CİLTLERE SIĞMAZ
Demirel dendiği zaman ciltlere sığmayacak kadar çok şey yazmanın mümkün olduğunu belirten Yaşar Topçu ise Demirel'i şöyle anlattı; "Demirel cumhuriyettir, demokrasidir, inançtır, en önemlisi hoşgörüdür. Kendisi de 'Ben cumhuriyetim' derdi. Hayatımda çok siyaset adamıyla, birçoğunun avukatı olarak da ilişkim oldu. Demirel gibi hoşgörü sahibi, engin bir ufka sahip ve hayatını o ufka ulaşmak, milletini ulaştırmak için hoşgörü içerisinde vakfetmiş başka bir lider tanıyamadım" dedi.
Demirel'in kendisine bir köy kahvesinde küfür eden ve başbakana hakaretten tutuklanan bir vatandaşla ilgili hikayesini de anlatan Topçu, Demirel'in 'Biz o vatandaşa kim bilir farkında olmadan nasıl bir kötülük ettik, nasıl sıkıştırdık, ona yanlış bir şey yaptık da sövdü. Durup dururken bir ülkenin vatandaşı o ülkenin başbakanına sövmez. Benim sizden ricam, size şoför de versinler git adamı çıkar hapisten" diyerek, 600 km uzaklıktaki bu yere gönderdiğini ve adamı hapisten çıkardığını anlattı.
'BİZİM ASKERİMİZİN DEMOKRASİ TERBİYESİ YOK'
Demirel'in bir Cumhuriyet çocuğu olduğunu belirten Yaşar Topçu, başkanlık sistemi tartışmalarına dikkat çekerek, "Türkiye 8 senedir yerinde sayıyor. Tek başına iktidar var, istikrar söylemi var. Ama 2008'den bu tarafa da 8 senedir olduğu yerde sayıyor. Bunun rejimle sistemle alakası yok. Kalkınma özgürlük, demokrasi ve bir kafa işidir. Ona inananların başa gelip ülkeyi yönetmesi işidir. Çok yanlış, parlamenter rejim Türkiye'yi tökezletmedi. Darbe oldu. Ne yani başkanlık istemi olunca olmayacak mı, askerin ne yapacağını bilemezsiniz. Bizim askerimizin demokrasi terbiyesi yok. Gönül ister ki bunlar hiç olmasın. 1971 muhtırasında Demirel muhtırayı verenleri görevden almak için kararnameyi hazırladı, cumhurbaşkanına gitti. Cumhurbaşkanı imzalamadı. Arkasından siyasiler Demirel'i suçluyor. Şapkasını alıp gitti diyorlar. Demirel şapkasını alıp falan da gitmedi. Çekildi evine. Onun için bizim askerimizin demokrasi terbiyesi alışkanlığı demokrasiye olan bağlılığı tartışmalı. Ama dediğim gibi bunun sistemle alakası yok kafa meselesidir" diye konuştu.
AYLİN CESUR: ÖZLÜYORUZ
Törende Demirel'in uzun yıllar doktorluğunu yapan ve yanından hiç ayrılmayan doktoru Aylin Cesur ise duygularını şöyle ifade etti:
"1 Kasım sayın Cumhurbaşkanımızın doğum günü. Kendisi 1 Kasımları önemserdi. Her sene 1 Kasım'da Türkiye'nin birçok yerinden binlerce insan ziyaretine gelmek isterdi. Onlar geldiklerinde bir muhasebe yapardı. Bu hem hizmetle geçen 40 yılın hem de Cumhuriyetin muhasebesiydi. Çünkü Cumhuriyet haftasına rast gelir. O yüzden 1 Kasım'ı çok severdi. Bütün ömrü Cumhuriyetin kazanımlarını anlatmakla geçti. Arkadaşları yine doğum gününde kendisini ziyaret etmek ve mezarı başında dua etmek istediler. Demirel Vakfı böyle bir tören tertipledi. Törenin burada yapılmasının maneviyat bakımından önemi var, hem de ömrünü adadığı iki dava var. Biri demokrasi diğeri kalkınma mücadelesidir. Çalcatepe kalkınma mücadelesinde önemli bir yere sahip. Çocukluğunda burada koyunlarını otlatırken bu tepenin ardında bir medeniyet var mı o medeniyet buraya getirilir mi davasını daha 5 yaşında kafasına koymuştu. Ve bir ömür boyunca o medeniyeti Türkiye'nin her tarafına götürmeyi hedefledi. İkinci merkezi de Güniz Sokak'tır. O da demokrasi davasının en önemli merkezidir. Aziz hatırasının önünde saygı ile eğiliyoruz. Özlemle doluyuz. Olmadığı için buruğuz."
90 YAŞINDA VEFAT ETTİ
1 Kasım 1924 tarihinde doğan Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015'te yaşamını yitirdi. Türkiye'nin 9'uncu Cumhurbaşkanı olan Demirel, 1965- 1993 tarihleri arasında 7 farklı hükümette toplam 10 yıl 5 aylık süreyle başbakanlık görevinde bulundu. Ayrıca, 1964'ten 1980 yılına kadar Adalet Partisi, 1987-1993 yılları arasında ise Doğru Yol Partisi genel başkanı olarak görev aldı. Demirel, siyasi kariyeri boyunca birçok ilki gerçekleştirdi. Türkiye'nin çok partili sisteme geçtiği 1946'dan sonraki dönemde, kurduğu 7 hükümetle en çok hükümet kuran siyasetçi, Türk siyasi tarihinde İsmet İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun süre görev yapan başbakan, 41 yaşında başbakanlık koltuğuna oturan en genç başbakan, 40 yaşında parti genel başkanı olan en genç politikacı ve 30 yaşında bir kamu kurumuna atanan en genç genel müdür rekorlarını kırdı. Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015'te, tedavi gördüğü hastanede solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle 90 yaşında hayatını kaybetti.
kaynak: 32gundem.com