Tarih: 17.12.2016 05:40
Millet emaneti yıllardır ehline teslim ediyor
TBMM’de 2017 yılı tahmini bütçe kanun tasarısı hakkında AK Parti grubu adına konuşan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, “Ülkemizde artık IMF değil, aziz milletimize ve ülkemize yakışan mega projeleri konuşuyorsak, 2023, 2051 ve 2071 vizyonlarını düşünüyorsak, millet emaneti yıllardır ehline teslim ediyor demektir” dedi.
Türkiye’nin 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kanun Tasarısı dün Meclis’te kabul edildi. Meclis genel kurulundaki son görüşmede partisi adına değerlendirmede bulunan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, AK Parti Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, konuşmasında 2002 yılı öncesi ve sonrasını ekonomik verilerle karşılaştırarak, ülkemizin geldiği durumu ortaya koydu. 2017 tahmini bütçesin hakkında da bilgi veren Bilgiç, bütçeden aslan payının ilk sırada eğitime, ikinci sırada ise sağlığa ayrıldığını bildirdi.
SALDIRIYI YAPANLARIN ÖNÜNDE VE ARKASINDA KİMLER VARSA NEFRETLE KINIYORUM
Konuşmasına yaşanan terör olaylarıyla başlayan Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, şunları söyledi: “10 Aralık gecesi bizler bütçe görüşmelerine devam ederken hain bir terör saldırısı sonucu şehadete uğurladığımız 36’sı emniyet görevlimiz, 8’i sivil vatandaşımız olmak üzere 44 vatan evladımızı rahmet ve minnetle anıyor, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. O gece milletçe bir acı yaşadık. Bu saldırıyı yapanların önünde ve arkasında kimler varsa nefretle kınıyorum. Yine 2016 yılı bütçesinin komisyon görüşmeleri sırasında yanı başımızda Merasim Sokak’ta yine hain bir terör saldırısı gerçekleşmişti. Bu vesile ile Merasim Sokak saldırısındaki şehitlerimize, 15 Temmuz gecesi hayatını hiçe sayarak ellerindeki bayraklarıyla teröristlerin karşısına çıkıp, şehadet mertebesine eren aziz kardeşlerimize ve terör saldırılarında, vatan savunmasında hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyorum.
ORTAK MÜCADELE KARARLIĞIMIZI BİR KEZ DAHA EN GÜÇLÜ ŞEKLİYLE GÖSTERMELİYİZ
Bölücü terör örgütü PKK gibi 15 Temmuz gece darbe girişimi ile hainliği doruğa ulaşan FETÖ terör örgütü, DAEŞ de birbirlerinden hiçbir farkı olmaksızın Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine ve bütünlüğüne kasteden terör örgütleridir. Bu taşeron terör örgütlerinin ve onları destekleyenlerin de net bir şekilde bilmesini istiyorum ki bu menfur saldırılar, bu hain terör örgütleri Türkiye Cumhuriyeti’nin çıktığı kutlu yolun önüne kesemeyecek, milletimizin kazanımlarına, refah ve mutluluğu için milletimize asla sekte vuramayacaktır. Bu süreçte bizlere düşen her zamankinden daha çok bir ve beraber olmak, kenetlenmek ve kardeşliğimizi 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi dosta, düşmana göstermektedir. Teröre karşı bir olup, ortak mücadele kararlığımızı bir kez daha en güçlü şekliyle göstermeliyiz. Forma değiştirerek, askerimize, polisimize, vatandaşımıza saldıran kiralık terör örgütleri asla başaramayacaktır.
ESAD REJİMİ BİLMELİDİR Kİ; MAZLUMUN AHI, TAHTINDAN İNDİRİR ŞAHI
Suriye’de 5 yıldır yaşanan dehşet yerine soykırıma terk etmiş, milyonlar yurtlarından edilmiştir. Türkiye milyonlarca kardeşine kucak açmış, bağrına basmıştır. Bugün de benzer şekilde Halep’te yaşanan büyük bir insanlık dramı ve zor kış şartlarında göçe zorlanan kadın, çocuk, yaşlı, hasta, on binlerce mazlum. Allah yardımcıları olsun. Ama Esad rejimi tahliye edilen o mazlum kardeşlerimize bir kez daha acımasızsa saldırmıştır. Dünyayı, insanlığı hiçe sayarak mazlumları katletmiş, yaralamıştır, rehin almıştır. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Dünyanın Esad rejimine dur deme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Esad rejimi bilmelidir ki; mazlumun ahı, tahtından indirir şahı. Türkiye bir kez daha insani politikaların sadece sözünün değil uygulamalarının da nasıl olması gerektiğini göstermeye devam etmektedir.”
ÜLKEMİZE YAKIŞAN MEGA PROJELER KONUŞUYORSAK 2023, 2051 VE 2071 VİZYONLARINI DÜŞÜNÜYORSAK MİLLET EMANETİ YILLARDIR EHLİNE TESLİM EDİYOR DEMEKTİR
Öte yandan bütçeye değinen Bilgiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu aziz millet 5 seçimde AK Parti’nin arkasında durmuştur, 4’ünde tek başına iktidar, bir seçimde de tek başına iktidar olarak çıkarmıştır. Bugün AK Parti hükümetlerinin 15’inci bütçesini görüşüyoruz. 2002 yılından beri milli gelirimiz 350 milyar liradan, 2,2 trilyon liraya yükseldiyse, 2017 için 2,4 trilyon hedeflendiyse, 2009 yılı hariç tutulduğunda 51 çeyreğinde büyüme sağlandıysa, enflasyon sorunu yapısal olarak çözülmüş ve tek rakamlı hanelere indiyse, ihracatımız 36 milyar dolardan 143 milyar dolara yükseldiyse, her 100 liralık verginin 85 lirası faize gidiyorken, bugün sadece 11 lirası faize gidiyorsa, toplam 735 milyar liralık bu ülkede yatırım yapıldıysa, uluslararası vergi rekabet endeksine göre 2016 yılında ülkemizde OCD 35 ülke arasında en rekabetçi 10’uncu ülke seviyesine yükseldiyse, vatandaşımızın, kurumlarımızın üzerinden vergi yükleri alındıysa, 2015-2017 yılları OCD ülkeleri arasında en yüksek istihdam artışı sağlayan ikinci ülke konumuna geldiysek, ülkemizde artık IMF değil, aziz milletimize ve ülkemize yakışan mega projeler konuşuyorsak 2023, 2051 ve 2071 vizyonlarını düşünüyorsak millet emaneti yıllardır ehline teslim ediyor demektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
BAŞARININ SIRRI REFORMLAR, MALİ VE BÜTÇE DİSİPLİNİNDEN,
SÜRDÜRÜLEBİLİR POLİTİKASINDAN ASLA TAVİZ VERMEMESİ YATMAKTADIR
AK Parti iktidarının bu başarıları yakalamasının ve küresel dalgalanmalara karşı ekonomimizin dirençli olmasının temelinde hesap verilebilirlik ve şeffaflıkla ilgili olarak uygulamaya koyduğu reformlar, mali ve bütçe disiplininden, sürdürülebilir politikasından asla taviz vermemesi yatmaktadır.
BORÇ STOKUNUN KUR DEĞİŞİMLERİNE OLAN DUYARLILIĞI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALTILMIŞTIR
Son dönemdeki kurdaki hareketliliğin borçlanma etkisine bakacak olursak 2003 yılından beri uygulanmakta olan ölçüt borçlanma politikaları kapsamında Türk Lirası cinsi borçlanmaya ağırlık verilerek, borç stokunun kur değişimlerine olan duyarlılığı önemli ölçüde azaltılmıştır. 2002 yıl sonunda dövize endeksli senetlerin merkezi yönetim borç stoku içerisindeki payı, 58,1 seviyesinde iken bu oran 2016 yılı Ekim ayı sonunda yüzde 35,9 düzeyine gerilemiştir. 2001 yılındaki stok yapısı sürdürülüyor olsaydı, Türki Lirası’nın yüzde 10 değer kaybı, borç stokunun yüzde 4,4 artmasına sebep olacaktır. Ancak 2015 yılındaki borç stok yapısında bu artış sadece 1,2 ile sınırlı kalmıştır. Orta vadeli programa göre yılsonunda 32,8 olması beklenen genel yönetim stokunun da gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 33,9’a çıkması beklenmektedir.
Söz konusu gelişmelerin faiz ödenekleri üzerindeki etkisi borç stokunun vade yapısının uzaması sebebiyle, son derce sınırlı kalmış olup, bu çerçevede gerek içinde bulunduğumuz yıl gerekse 2017 yılı için bütçede görülen faiz ödeneklerinin yeterli alacağı net olarak değerlendirilmektedir.
ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARI İÇİN KAMU ÖDENEKLERİ ARTIRILDI
Yapılan reformlar sayesinde rekabet gücüne, yatırım ortamına ve kurumsal altyapıya ilişkin kurumsal göstergelerde de önemli iyileştirmeler sağlanmıştır. 2017 yılında özel sektör yatırımlarına kaldıraç etkisi sağlayacak, temel kamu yatırımlarına önemli miktarda kaynak aktarılmıştır. Geçen yıla göre yatırım ödenekleri yüzde 30 oranında artırılarak 60 milyardan, 2017 yılı için 78 milyar liraya çıkartılmıştır. Ayrıca 2002 yılında 8,5 yıl olan kamu yatırımlarının ortalama tamamlanma sürecinde de önemli bir iyileşme sağlanarak 2016 itibariyle 3,7 yıla indirilmiştir.
YABANCI ŞİRKET SAYISI 50 BİNİ AŞTI
Türkiye’ye gelen toplam doğrudan yabancı tutarı da 1980-2002 yılları arasında sadece 14,8 milyar dolar iken bu rakam son 14 yılda 10 kattan fazla artarak 170,4 milyara ulaşmıştır. Ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirket sayısı da 50 bin rakamını aşmıştır. Bu kapsamda ülkemizde özel sektör yatırımlarının artırılması, üretim ve istihdamın desteklenmesi, teşvik sisteminin etkileştirilmesi, işlem maliyetlerinin azaltılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve belirsizliklerin giderilmesine yönelik pek çok düzenleme yakın dönemde hayata geçirilmiştir.
ASLAN PAYI EĞİTİMİN
Geçmiş dönemlerde olduğu gibi 2017 yılı bütçesinde de en çok payı ülkemizin geleceği ve beşeri sermayesini ifade eden eğitime ayırdık. 2002 yılında eğitime 10 milyar lira ayrılırken, 2017 yılında tahsis edilmesi öngörülen miktar 122 milyardır. 2002 yılına baktığımızda toplam bütçenin 115 milyar olduğunu düşündüğünüzde ondan 7 milyar fazla rakam 2017’de eğitime ayrılıyor. O günkü şartlar içerisinde değerlendirdiğinizde siz bütçenizin 10’da birini bile eğitime ayırmazken bugün bu rakamı 10’da 5,5’a taşımışsınız. Bu son derece önemli bir veridir.
SAĞLIKTAKİ PAY YÜZDE 17 ARTIRILDI
2017 bütçe kanun tasarısında en büyük ikinci pay da sağlık harcamalarına ayrılmıştır. 2002 yılında toplam kamu sağlık harcamaları yaklaşık 13,5 milyar lira iken, bu rakam 2016 yılında 95 milyar liraya, 2017 yılında da yüzde 17’lik artışla 111 milyar liraya çıkartılması öngörülmektedir.
ISPARTA ŞEHİR HASTANESİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
Çok değil 15 yıl önce hastane kapılarından dönen vatandaşlarımız sağlık olsun deyip geçerdi, bugün hamdolsun gerçekten sağlık oluyor diyorlar. 2016 yılı itibariyle kamu özel işbirliği yöntemiyle vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden daha kaliteli bir biçimde faydalanması amacıyla 21 şehir hastanesi projesi yürütülmektedir. 2017’de ilk olarak Mersin, Isparta ve Yozgat Şehir Hastaneleri hizmete sunulacaktır. Isparta’daki şehir hastanesine yönelik desteklerinden dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza, Sayın Sağlık Bakanımıza, Sayın eski Sağlık Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu’na şükranlarımızı arz ediyorum.
ULAŞTIRMADA 304 MİLYARLIK YATIRIM YAPILDI
Son 14 yılda ulaştırma alanında kamu özel işbirliği yatırımları da dahil olmak üzere 304 milyar liralık yatırım yapılmıştır. Bunun 193 milyarı karayolları, 54 milyarı demiryolları, 30 milyar lirası haberleşme, 23 milyar lirası havayolları ve 4 milyar lirası da denizyoluna ayrılmıştır.
TOPLAM YOLCU SAYISI 150 MİLYONA ULAŞTI
AK Parti iktidarları döneminde vatandaşlarımız hızlı trenle hem tanışmış hem de alışmışlardır. Bu alışmanın neticesi olarak bugün yolcu sayısı 29 milyona ulaşmıştır. 26 adet aktif havaalanı sayısı 55’e, terminal kapasitesi yıllık 55 milyon yolcudan 248 milyona, toplam yolcu sayısı da Ekim itibariyle 150 milyona ulaşmıştır.”
Bilgiç son olarak diğer ekonomik gelişmelerden bahsederek, 2017 tahmini bütçenin ülkemize hayırlar getirmesini temenni etti.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —