Milletvekili Aylin Cesur Salgın Konusunda Sert Çıktı:
Mart Kırmızı Marttı
Nisan da Kanlı
Nisan Oldu
İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, koronavirüs salgınının yönetimindeki sorunlara dair Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiği araştırma önergesi ile salgının gidişatındaki son gelişmeleri Meclis gündemine taşıdı.
Konuşmasında hükümetin salgın kapsamında aldığı tedbirlerden, vatandaşlara sunulan ekonomik desteklere, diğer ülkelerin salgınla mücadelesinden aşılama konusuna kadar pek çok alana değinen Cesur, hükümetin politikalarını sert bir şekilde eleştirdi, acilen alınması gereken tedbirleri sıraladı.
BİZ TIP İNSANLARI İÇİN BU
BİR UTANÇ TABLOSUDUR
Milletvekili Aylin Cesur, konuşmasına normalleşme adımlarından sonraki durumu değerlendirerek başladı, “Kontrolsüz normalleşmenizden beri görülen vaka 1.677.252, bunların 1.083.423’ü Nisan ayında. Kontrolsüz normalleşmeden beri görülen can kaybı 7.698, bunların 4.882’ü Nisan ayında. Yani geçen hafta Mart kırmızı Mart demiştim ya; Nisan da artık Kanlı Nisan oldu.” dedi. “Salgında 400. günü aştık ama vakaların 4’te 1’i; ölümlerin 8’de 1’i son 20 günde oldu. Nüfusumuz dünyanın %1.1’i, Dünya’daki günlük vakaların %7-9’u bizde. Son 1 haftadır milyon kişiye düşen vakada tartışmasız dünya 1.siyiz. Bunlar ne demek biliyor musunuz tıp insanları için? Bu bir utanç tablosudur ve bir işe yaramıyor adına ne koyarsanız koyun aldığınız tedbirler demek.” HASTANELERDEN GELEN
SESLER CANIMI ACITIYOR
Hastanelerde günden güne artan yoğunluğu değerlendiren Cesur, “Ölümlerde günde 300’ün üstündeyiz ve daha da artacak bu zirve değil. Bu büyük kriz 10 gün içinde hastanelere yansıyor. Ve hastanelerden gelen sesler benim canımı acıtıyor doktor olarak. Hastaneler dolacak demiştik doldu, yoğun bakıma hastalar seçerek alınır demişti, öyle oldu ve acil servisler Covid tedavisi alan hastalarla taşar dedik, taştı.” dedi. “Hastaneler kapasite arttırmaya çalışıyor, yemekhaneleri kullanır haldeler. Kapatmayın diye feryat figan ettiğimiz Numune ve diğer hastanelere ihtiyaç var şimdi. 1 yıldır her gün bağırdık bu güne gelmeyelim diye ya; geldik işte. Ne mi kaldı? İtalya gibi İspanya gibi yerlerden ceset toplar hale gelmemiz kaldı geriye.”
KISITLAMALAR DEĞİL KISITLAMACIKLAR GETİRDİNİZ, MİLLETİ CAYIR CAYIR ATEŞE ATTINIZ
“Kalmayalım; gelin açın kulaklarınızı ve kör olan vicdanlarınızı el değmemiş kılıflarından çıkarın artık. Neden mi? Esnafı yapayanlız bıraktınız desteksiz kısıta gittiniz, kongre yaparken kılıf lazım olunca zamansız normalleşmeye gittiniz. Ve Milleti cayır cayır ateşe attınız. 1 Mart Kontrolsüz Normalleşmeden bu yana, yeni vaka 6 kat, ölümler 5 kat arttı. Sonra da kısıtlamalar değil de, “kısıtlamacık”lar getirdiniz. Haybeye tedbirleriniz ve siz bu işi beceremediniz.” ESNAFA, İŞÇİYE, VATANDAŞA ÖYLE
DEĞİL BÖYLE DESTEK ÇIKILIR
Salgın için vatandaşlara verilen destekleri değerlendiren Cesur, İngiltere ile Türkiye’yi kıyasladı: “İngiltere tam kapanırken salgın kısıtlamalarından etkilenebilecek iş yerlerine bir defalık 6.000-18.000 pound doğrudan destek, tam kapananlara aylık 3000 pound ve olumsuz etkilenene aylık 2100 pound destek verdi. 2500 pounda varacak kadar, devlet maaşların 80’ini üstlendi. Bizde vatandaşa, esnafa verilen aylık destek 100 pound bile yok. Kısa Çalışma Ödeneğini de kaldırdınız. Vatandaşımıza hak ettiği desteği vermelisiniz, en az 4 hafta kapanmaya gitmelisiniz.”
ÇİN’E KANAL İSTANBUL İÇİN ESİR OLMAZ, UYGUR’DAKİ KARDEŞLERİMİZİN HAKKINI SAVUNURDUK
“Bakın, bir defa ve tam yapacaksınız kapatmayı. Ve şu durumda en az 4 hafta olmalı. Aşılamayı bekleyemezsiniz. Mayıs’ta bitecekti sözde ama 3 ayda 20 milyon doz ancak tamamlandı, 85 milyon doz 1 ayda nasıl tamamlanacak?” “Nüfusa oranla aşı yapmada Dünya 53.süyüz. “Günde 1 milyon, 2 milyon aşılayabiliriz, yeter ki aşımız olsun” diyor sayın Bakan. İyi de aşı niye yok? İsrail verdi parasını aldı. ABD verdi aldı. 128 milyar doları nasıl harcadığınızı anlatmaya çalışırken şekilden şekle girenlere sesleniyorum; bulun aşıyı vatandaşa hakkınız geçiyor. 3 milyar doları yeterdi, dozu 20 dolardan 150 milyon doz Pfizer aşısı getirtirdiniz mesela. Çeşit çeşit aşı alırdınız, ihaleci Çin’e de Kanal İstanbul için esir olmaz, Uygur’daki kardeşlerimizin hakkını da savunurdunuz, babalar gibi geçerdiniz karşılarına. Şimdi adlarını bile ağzınıza alamıyorsunuz.
BİZDE GÜNLÜK ÖLÜM 341, BİLİMİ TAKP EDEN
İNGİLTERE’DE GÜNLÜK ÖLÜM 4, PORTEKİZDE İSE 3
“Örnek olarak İngiltere’yi vermiştim. Tam kapanma, yavaş açılma ve hızla aşılama ile sonuç: Dün bizde 341 ölüm onlarda 4 ölüm. Portekiz, milyon kişide görülen vakada rekor kırdı bir dönem, milyon kişi başına 1600 vakaları vardı, bizde günlük 140 bin vaka olması gibi düşünün, aşıları yoktu. Aşı gelir nasılsa demediler, sıkı kapanmaya gittiler haftalarca. Marttan bu yana günlük 1000’i geçmediler, dün 200 vaka 3 ölüm sadece.”
AŞININ GERÇEK KORUYUCULUĞUNU BİLMELİYİZ Kİ
DOĞRU SALGIN STRATEJİSİ KURALIM
“Bir de aşı koruyuculuğu meselesi var. Bizle aynı Çin aşısını kullanan Şili rapor yayımladı, bilimsel olarak aşı ne kadar koruyor, hastaneye yatışları ne ölçüde engelliyor içeren bilimsel bir rapor. Bugün bizim Bilim Kurulu da bir açıklama yaptı ama yetersiz. Kamuoyu ile bilimsel yöntemi paylaşmak zorundasınız. Aşı olup da hasta olanların sayısı verilmiş sözde, “öylesine” bir açıklama. Bu koruyuculuğu açıklamaz, kontrol grubu oluşturularak koruyuculuğun ölçülmesi gerekiyor.” “3. Faz çalışmalarındaki bilimsellikten uzak fecaati biliyoruz. Önce %91 dendi, sonra %83 koruyucu dendi. Endonezya %65, Brezilya %50 dedi. Şili %67 diyor. Bırakın algıyı yönetmeyi, salgını yönetin artık.” “Aşıyı kötülemek için söylemiyorum. Aşının gerçek koruyuculuğunu bilmeliyiz ki, salgın stratejisi kuralım. Tam bağışıklık nasıl kazanılıyor, 3. Doz aşıya ihtiyaç var mı-varsa ne zaman gelecek bilmeliyiz bunları.”
BU İŞİN MAHŞERİ VAR, BUNLARIN
HESABINI ÖTEKİ DÜNYA’DA VEREMEZSİNİZ
“Geceli gündüz işi gücü boş laf üretmeyi bırakın artık. Desteği veriyorum deyin vatandaşa ve 4 hafta kapatın. Yapamıyorsa derhal istifaya çağırıyorum Sayın Bakanı ve bilim kurulunu. Ve sonuna bakın, beceriksizlik, basiretsizlik ve vurdumduymazlık madalyaları sizinle artık, çıkaramazsınız. Ama bu işin bir de mahşeri var. Mahşer var! Mahşer var! Bunların hesabını öteki dünyada veremezsiniz!”