Tarih: 30.03.2017 06:50
Müftü Akın’dan Üç Aylar ve Regaip Kandili Mesajı
İl Müftüsü Galip Akın, üç ayların başlangıcı ve Regaip Kandili nedeniyle bir mesaj yayımladı. Müftü Akın’ın mesajı şöyle; “Kameri aylardan Recep, Şaban ve Ramazan ayları, manevi iklimi ile ruhlarımızı kuşatan, gönüllerimizi ferahlatan üç aylardır ve bu aylar mübarek gecelerle doludur. Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaib gecesi, 27. Gecesi Mirac gecesi, Şaban ayının 15. Gecesi Berat gecesi ve Ramazanın 27. Gecesi ise Kadir gecesidir.
Müslüman, Rabbimizin وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ “Ölüm sana gelinceye kadar rabbine ibadet et” emri gereğince daimi bir şuurla kul olmalı, ubudiyetin idrakiyle yaşamalı ve inancının gereğini hayata aksettirmelidir. Bu sebepten dolayıdır ki insan için zamanın her anı kaybedilmeyecek bir değerdir. Ancak bazı zamanlar ve mekânlar vardır ki dinimiz onlara özel bir değer atfetmiştir. İşte böyle kıymet arz eden, ibadetlerde bahar mevsiminin yaşandığı bereketli bir mevsime girmekteyiz. Bu yıl 29 Mart Çarşamba günü itibariyle üç ayların başlangıcı ve 30 Mart perşembe akşamı da çok bağış, bol ihsan, kıymeti ve değeri büyük, rağbet edilmesi gereken bir rahmet ve mağfiret gecesi olan Regaib Kandilidir. Müslümanın hayatına bir ivme katacak, farkındalık meydana getirecek olan bu mübarek gecelerin kıymeti iyi bilinmeli ve gereği gibi değerlendirilmelidir.
Yüce Rabbimiz zaman tayini ve ayların ehemmiyetiyle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
إِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللَّهِ اثْنا عَشَرَ شَهْراً فِي كِتابِ اللَّهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّماواتِ وَالْأَرْضَ مِنْها أَرْبَعَةٌ حُرُمٌ ذلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُ فَلا تَظْلِمُوا فِيهِنَّ أَنْفُسَكُمْ ...
“Gökleri ve yeri yarattığı günde Allah´ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah´ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin...” Bu ayet-i kerimede zikri geçen -zulümden fitneden kaostan uzak durulması gereken ve sükûnetin sağlanması gereken- haram ayların hangileri olduğunu Hz. Peygamber şu hadisleriyle açıklamışlardır: “Muhakkak zaman Allah'ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Bunlardan üçü peşpeşedir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemaziyel-ahir ile Şaban ayları arasında olan Mudar Kabilesinin ayı Recep'tir .
Allah Rasulü (s.a.s) üç aylardan Recep ve Şaban ayına bu ayların sonuncusu ve tüm senenin sultanı olan Ramazan’a hazırlayıcı olmaları bakımından değer vermiş ve bu aylarda bulunan bir takım geceleri ise özellikle ibadetle geçirmiştir. Bu gecelerden biri olan Şaban Ayı’nın 15. gecesiyle ilgili olarak Allah Rasulü şöyle buyurmaktadır: “Allah Teala Şaban’ın 15. gecesi dünya semasına iner(rahmet nazarıyla bakar) ve Kelb kabilesine ait koyunların kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar” . Recep ayı içinde Regaib ve Miraç gecelerini saklarken Şaban ayı berat gecesi ile taçlanmaktadır. Böylesi zamanların değerini bilerek Allah’ın rızasını kazanmaya gayret etmek, geçmişin muhasebesini yaparak yeni yol haritası belirlemek en doğru yaklaşım olarak görünmektedir. Allah Rasulünün “Allah’ım recep ve şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi ramazana ulaştır” diye ettiği duanın arkasında da inananları Kur’an ikliminin egemen olduğu Ramazan ayına hazırlama arzusu yatmaktadır diyebiliriz.
Bizlere rahmet ve hidayet rehberi olan Kur’an’ın indirildiği ay Ramazan Ayı’nın yaklaştığını haber veren, Rabbimizin engin hazinesinden faydalandığımız miktarda bahtiyar olacağımız Üç Aylara girmiş olmanın sürurunu yaşıyoruz.
Bireyden topluma doğru fert, aile ve toplumun barış ve huzurunun sağlanmasında üç ayların etkisi oldukça önemlidir. Bu mübarek zaman dilimleri vesilesiyle Rabbimizin bize atfettiği değerin farkına vararak İslam’la bağdaşmayan hayat tarzlarını bırakıp peşinde koştuğumuz hırs, haset, şehvet ve şöhret putlarını yıkalım. Bu mübarek zaman dilimini fırsat bilerek, yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve tüm insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızın olduğunu bir kez daha hatırlayalım. Yanlış ve kusurlarımızdan dönelim, elimizi ve gönlümüzü uzanabileceğimiz herkese açalım. Aramızdaki çatışma ve kırgınlıkları, şahsi menfaat hesaplarını bir tarafa bırakalım. Yüce Dinimizin bizden istediği sevgi, saygı ve hoşgörü ortamının kurulması, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin güçlenmesi, insanî ve ahlâkî meziyetlerin yaygınlaşması için çaba sarf edelim. Kaybetmeye yüz tutan birçok değerin farkına varıp derin ve halisane bir tefekkürün kapısını aralayarak yeni bir başlangıç ile ihsan makamında yaşamaya gayret edelim.
Bu duygu ve düşüncelerle Isparta’mızda yaşayan kardeşlerimizin, milletimizin ve bütün İslâm âleminin mübarek üç aylarını ve Regaib Kandili’ni tebrik ediyorum. Bu vesileyle İslâm dünyasında akmaya devam eden kanın ve gözyaşının bir an önce durmasını; insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, şiddet, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzura bırakmasını, bu aylarda yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların kabul olmasını Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyorum.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —