Ne Yapmaya Çalışıyorsun?
Değerli sporseverler öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 26 yıllık gazetecilik hayatımda spora özellikle yer veren ve sporu seven bir gazeteciyim. Bunu benim haber ve köşe yazılarımı takip eden herkes bilir. 26 yıldır da Ispartaspor Kulübünün içinde olan, Ispartaspor haberleri yazan bir gazeteciyim. Tabiki doğruları yazan bir gazeteci. Ancak, son zamanlarda maalesef sadece doğruları yazıyoruz diye ben ve gazeteci arkadaşım Levent Doğan Ispartapor Kulübü Başkanı Atakan Yazgan’ın hedefindeyiz.
Takım iyi oynuyorsa iyi, kötü oynuyorsa kötü yazıyoruz. Zaten işin gereği de bu değil midir? Takım galip geldi de biz mi mağlup yazdık? Veya takım iyi oynadı da biz mi kötü oynadı diye yazdık. Ancak, Atakan Yazgan sürekli pofpoflanmaya alışmış olacak ki, takım yenilse de yense de sürekli takımı ve kendisini göklere çıkarmamızı istiyor. Yok öyle bir şey.
Atakan efendi dün de Arhavispor maçı öncesi basın tribününün önüne gelip görevimizi yaptığımız esnada bana ve Levent arkadaşıma tehditler savurdu. Bununla da yetinmeyip biraz ilerimizde maçı izleyen İl Genel Meclisi eski Başkanı Fevzi Özdemir ile de tartışıp onu da tehdit etti.
Buradan Atakan efendiye şunu söylüyorum. Her ne kadar sen bizi (Ben ve Levent Doğan) Ispartaspor düşmanı ilan etmeye çalışsan da bu attığın çamur tutmaz ve tutmayacak da. Zira, bizim ne kadar Ispartasporlu olduğumuzu tüm spor kamuoyu biliyor zaten. Senin demenle kimse kararını değiştirmez merak etme.
Bak ben 1995 yılında bu yana bu memlekette Gazeteciyim. 26 yıldır Ispartaspor haberi yazdım ve yazıyorum. Bu 26 yıllık süreçte ne kulüp başkanları geldi geçti. Şuana kadar sanıyorum 15 Kulüp Başkanı gördüm. Onlar geldiler görevlerini yaptılar ve gittiler. Ama ben buradayım. 26 yıl önce hangi noktada isem şuanda da aynı noktadayım. Dolayısıyla, şuanda bizi yani gazetecileri tehdit eden Atakan Yazgan’ın da bir gün görevi bitecek ve gidecek. Ama biz gazeteciler olarak yine buradayız. Ayrıca, benim ne kadar Ispartaspor sevdalısı olduğumu sen ölçemezsin.
Dün bizi tehdit etmekle kalmayıp bir de ‘Hangi siyasi gelirse gelsin benimle çatışamaz’ gibi alakasız bir laf ederek şehrimizin tek profesyonel takımının buralara gelmesinde büyük emek ve gayretleri olan başta TBMM Başkanvekilimiz Süreyya Sadi Bilgiç olmak üzere diğer Milletvekillerimize ve Belediye Başkanımıza göndermede bulunuyordun. Onlar olmasaydı takım bugünlere gelebilir miydi? Ayıp ediyorsun gerçekten çok ayıp ediyorsun. Hadi bizim emeklerimizi yok sayıyorsun, kulübe ve takıma katkımızı görmezden geliyorsun. Bari siyasetçilerin katkılarını gör. Bu kadar da vefasız olma.
Sezon başından beri kulüpte ve takımda gördüğüm eksiklikleri yazıyorum. Yazdığım tüm haberler aynen çıktı. Bu takıma golcü lazım dedim. Sezonun bitimine iki hafta kalmış durumda takımda golcü halen daha yok. Bu takıma iyi bir orta saha lazım dedim. Dün lig düşmüş bir takıma 65 dakika gol atamadık. Başarılı bir şekilde süreci götüren içte ve dışta maçları kazanan bir takımın Teknik Direktörünün görevine son verilmemeliydi dedim. İşte gelinen nokta ortada. Bu ve buna benzer örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Keşke Atakan Yazgan bu uyarıcı nitelikteki haberlerimizi ‘Tamam bunlar aleyhte yazdı. Ispartaspor düşmanı bunlar’ diye algılamayıp haberi düzgün bir şekilde okuyup anlamış olsaydı. Sanıyorum o zaman takım şuanda açık ara lider olurdu.
Son olarak takımın başına memleketimizin çocuğu Hakan Şimşek’i getirdin. Peki Hakan hoca ne yapsın? Ona verdiğin takım ortada. Adamın elindeki malzeme bu. Buna rağmen Hakan hoca elinden geleni yapmaya çalışıyor ve takımı bir yerlere çıkarmanın gayretinde.
Ben gazeteci olarak Ispartaspor’la ilgili bildiklerimin hepsini aynen yazmış olsaydım burada yer yerinden oynardı. Ama biz ne yapıyoruz? Ispartaspor zarar görmesin diye sürekli aleyhte olan konuları görmezden geliyoruz. Mümkün olduğu kadar olumsuz bir şey yazmamanın gayreti içinde oluyoruz. Ama artık bıçak kemiğe dayandı. Atakan efendinin dünkü tehditlerinden sonra kendisi hakkında asla iyi niyetli düşünmeyeceğimi bilmesini isterim.
Benim Ispartaspor Kulübünün tüzel kişiliği ile veya yönetimdeki bazı saygıdeğer isimlerle hiçbir alıp veremediğim yoktur. Olmaz da. Neticede ben Ispartaspor sevdalısı bir gazeteci olarak Atakan Yazgan’dan önce olduğu gibi o gittikten sonra da Ispartasporla ilgili haberler yazmaya devam edeceğim. Başkanlar gelip geçici, Ispartaspor kalıcıdır.
Atakan Yazgan daha bu piyasada yokken ben Ispartaspor maçında rakip kale arkasında gazetecilik yapıyordum. Maç enstantanesi çekiyordum. Atakan efendi onca iyi niyetime rağmen bizi tehdit etmeyi sürdürdü. Tabiki bu davranışıyla bizi değil kendini bitirdi. Zira, 20 yıl önceki Atakan Yazgan ile şimdiki Atakan Yazgan’a baktığımızda çevresindeki gerçek dostlarının kendisini terk ettiğini görmek hiç de zor değil.
Atakan Yazgan’ın anlayamadığı şu. Kendisinin kurduğu ve başarılı olan takımla ilgili güzel haberler yazan da şuanda tehdit ettiği basın mensuplarıdır yani bizleriz. Şimdi kurduğu ve başarısız sonuçlar alan takımın olumsuzluklarını da yazan biziz. Mademki eleştirisel haberler için bizi tehdit ediyorsun, neden güzel haberler yazdığımızda bir defa olsun arayıp teşekkür etmedin. Sen başarılı oldun da biz mi yerin dibine soktuk seni? Biz gazeteciyiz. Senin emir erin değil. Ne görüyorsak onu yazarız.
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon. Bu kulüpler Türkiye’nin en gözde kulüpleri. Bu kulüplerin bile takımları yenildiği zaman spor programlarında yorumcular yerden yere vuruyor. Sen herhalde hiç spor programı izlemiyorsun. O zaman en küçük bir olumsuz sonuçta Fenerbahçe Başkanı Ali Koç telefonun başına geçsin spor programlarında kendini eleştirenleri tek tek arayıp tehdit etsin. Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir anlayış böyle?
Sen bizimle uğraşacağına kendi işine bak ve takımı bir an önce 2. Lige çıkarmaya gayret et. Çünkü Ispartaspor bizim onurumuz, gururumuzdur. Yıllardır böyle gelmiş ve bundan sonra da böyle gidecektir.
Bir kulüp başkanının görevi kulübünü ve takımını en iyi şekilde yönetmektir. Yoksa, hangi gazeteci ne yazmış bir arayayım şunu da tehdit edeyim diye düşünmek veya yapmak değildir. Kaldı ki, Spor Kulübü Başkanıysan eleştirilere açık olacaktın ve hatta eleştirilerden fayda sağlamanın yollarına bakacaksın. Eleştirilere açık değilsen o zaman bu işi yapmayacaksın.
Neymiş takım galip gelecekmiş ve takımı mağlup etmeyerek bizi sevindirmeyecekmiş! Takım galip geldiğinde senin 10 katın daha fazla mutlu oluyoruz biz. Mağlup olduğunda da senin 10 katın üzülüyoruz biz. Çünkü, Ispartaspor başkanlığı senin için bittiğinde buralardan çekip gittiğinde biz yine buralarda olacağız.
Bu takımlar son sırada olmasına rağmen Isparta’ya gelip Ispartaspor’u mağlup edip giden Yalovaspor, Cizrespor maçlarında ne yazmamızı bekliyordun? O… takım mükemmel oynuyor rakibine fark attı diye mi yazacaktık? Dünkü maçta da aynısı oluyordu. Rakip takım kalecisini değiştirdi ne olduysa ondan sonra olmadı mı? Ligden düşmüş bir takıma bile 65. dakikaya kadar gol atamadık. Ondan sonra da çıkıp konuşuyorsun. Sen tehditler savurarak konuşacağına kurduğun takım sahada konuşsun. Madem ki, çok iyi bir takım kurdun. Gelecek hafta deplasmanda bizimle birlikte Play – Off mücadelesi veren Çarşambaspor’u yen de görelim. Çarşambaspor Ispartaspor’u o maçta mağlup ederse zaten play – off’a kalıyor. Biz son haftada istediğimiz kadar Somaspor’u yenmiş bile olsak yine play – off’a giremiyoruz. Hadi bakalım göster gücünü de Çarşambaspor engelini geç.
Dünkü maçta ligden düşmüş takıma atılan golle sanki çölde su bulmuş insanlar gibi seviniyorsun. Hiçbir amacı, hedefi kalmamış takıma play – off mücadelesi veren bir takımın gol atması kadar normal bir şey yoktur herhalde. Sevinci bu kadar abartmana gerek yok. Asıl sevinci yaşamak istiyorsan Çarşambaspor’u yen ki, asıl sevinç odur.
Bir de konunun ekonomik boyutu var tabi. Tüm spor severler biliyor ki, Ispartaspor sadece yönetim kurulunun verdiği paralarla idare edilmiyor. Maç ücretleri, reklam gelirleri, naklen yayın gelirleri gibi Türkiye Futbol Federasyonundan birçok kalemde para geliyor kulübe. Ayrıca, Belediye’den de son derece ciddi destek var. Bu gelirlerin dışında sen ne kadar verdin onu açıkla kamuoyuna. Açıkla ki, Ispartaspora gönül vermiş binlerce sporsever bilsin.
Saygılarımla…