SDÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Özgür, geçmişte 4 yıl boyunca FETÖ/PDY operasyonunda tutuklu yargılanan eski SDÜ’lü yöneticilerin fiziksel, ekonomik ve psikolojik tacizine maruz kaldığını ve bu yüzden sağl?
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilimiz merkezli 6 şehirde yürüttüğü FETÖ/PDY operasyon sonucunda aralarında eski SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu olmak üzere üniversitenin yöneticileri ve işadamlarının bulunduğu 29 kişi tutuklanmıştı. Operasyonda gözaltına alınan ve tutuklanan kişilerin ağırlıklı olarak SDÜ’den olması gözleri üniversiteye çevirmişti. SDÜ Rektörü Prof. Dr. H. İlker Çarıkçı da önceki gün yaptığı bir açıklamada davaya müdahil olacaklarını açıklamıştı. Bu gelişmenin üzerine SDÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Özgür, sosyal medya hesabından eski ve yeni yönetime sitemkar bir paylaşımda bulundu. Prof. Dr. Özgür, eski yönetim döneminde ekonomik ve psikolojik baskı gördüğünü ileri sürerek, yeni yönetimden durumun düzelmesi için talep ettiği randevuya geri dönüş dahi yapılmadığını iddia etti.
SDÜ YÖNETİMİNİN MÜDAHİL OLMAK İSTEMESİNİN
ALTINDA NELERİN YATTIĞINI TAM ANLAMIŞ DEĞİLİM
Prof. Dr. Özgür’ün paylaşımı şöyle; “14 Mart 2016 tarihinde üniversitemize (Süleyman Demire Üniversitesi) tam dört yıl musallat olan "Hizmet Hareketi" veya "Paralel Yap" mensupları olan eski üniversite yöneticileri ve bazı saz arkadaşları bilindiği gibi örgüt kurmak, örgüt üyesi olmak ve örgüte yataklık ve/veya yardım etmek gibi çeşitli suçlardan yargılandıkları için hak ettikleri yer olan hapishanede bulunuyorlar. Bunların bazıları hala dışarıda söz konusu örgüt için çalışmalarını sürdürmektedirler. Buna bağlı olarak şu anki SDÜ yönetimi bu konu ile ilgili olarak yaklaşık 10 aydır parmağını bile oynatmış değildir. Birden terör örgütü ile ilgili olarak tutuklanan kişiler yargılanırken SDÜ yönetiminin müdahil olmak istemesinin altında nelerin yattığını tam anlamış değilim.
Terör örgütü üyeleri olarak tutuklanmış eski SDÜ yönetiminin tam 4 yıl fiziksel, ekonomik ve psikolojik tacizi (mobbing) altında yaşamak zorunda kaldım ve tüm sağlığım bozulmuş durumdadır. Bunu düzeltmek ve ülkemde doğru dürüst eğitim-öğretime katılmak ve bilimsel araştırma yapabilmek için üniversitemde durumumun düzelmesine çalıştım. Bunun için 2 Haziran 2015 tarihinde Sayın SDÜ Rektörü'nden randevu talep ettim ve rektörlüğe talebimi çok kez telefonla tekrar tekrar bildirerek randevu almak istedim. Bir SDÜ profesörü olarak ilgili rektörlük şahsıma kesinlikle dönüş sağlamamıştır. Buradan ne çıkar artık gerisini halkıma bırakıyorum.
Bu eğitim kurumunda kıdemli ve uluslararası tecrübeye sahip bir profesör olarak zerre kadar değeriniz bulunmamaktadır. Benim edindiğim tüm intiba budur. Sevgi ve barışla kalınız.”