Tarih: 02.03.2022 10:10
PÜF NOKTASI
Hayatımızın her aşamasında yaptığımız işlerle ilgili ‘Püf Noktası’ deyimiyle karşılaşmaktayız. Hatta bazı mesleklerin püf noktası ile ilgili kitaplar bile yazılmakta tecrübe ve deneyimler gelecek nesillere aktarılmaya çalışılmaktadır. Peki ‘Püf Noktası’ deyimi nasıl kullanılmaya başlanmış bir bakalım:
Vaktiyle çanak, çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup artık kendi başına bir dükkân açmayı arzu eder olmuş.
Ne yazık ki her defasında ustası ona: “Sen daha bu işin püf noktasını bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor” dermiş. Kalfa bir gün dinlememiş ustasını ve açmış dükkânını. Açmış açmasına ama yeni dükkânında güzel güzel yaptığı testiler, küpler, vazolar, sürahiler onca titizliğe ve emeğe rağmen çeşitli yerlerinden yarılmaya, yer yer çatlamaya başlamış. Kalfa bir türlü bu çatlamaların önüne geçememiş. Nihayet ustasına gidip durumu anlatmış. Usta; “Sana demedim mi evladım, sen bu işin püf noktasını henüz öğrenmedin. Haydi geç bakalım tezgâhın başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim” demiş. Eski çırak merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta önünde dönen çanağa arada sırada “PÜF!” diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatmış. Böylece her sanatın incelik gerektiren nazik kısımlarına da o günden sonra PÜF NOKTA’sı denilmeye başlanmış.
Yaptığımız işlerde sonuca ulaşmak, zaman kaybı yaşamadan başarılı olmak ve en önemlisi de mutlu olmak istiyorsak yaptığımız işin ince, hassas ve önemli noktalarını iyi bilmeliyiz.
Her insan kendisine ve çevresine faydalı olduğu ölçüde mutlu olur. Mutluluk bazen bir yetimi sevindirmekle, bazen de vapurda martılara simit atmakla elde edilebilir. Ama asıl önemlisi anlık mutluluklar yerine hayatımızın her anında mutlu olabilmektir.
Bugün çevremizdeki insanlara baktığımızda çalışmalarında başarılı ve mutlu olmak için çok büyük çaba sarf etmektedirler. Buna rağmen ne yazık ki yaptığı işten lezzet alan ve mutlu olan insan görmek istediğimizde bu sayı oldukça azdır. Kimi insanların işinden, kiminin çocuğundan, kimin de ekonomik sorunlarından dolayı çokça yakındığına şahit oluyoruz. Acaba yaşadığımız sürece hayatın bazı ‘Püf Noktalarını’ ıska mı geçiyoruz?
Allah (cc) Kuranı Kerimde: ‘Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.’ (Zariyat Süresi 56) diyerek bizlere büyük bir uyarıda bulunmaktadır.
Bizler yaşantımızda çocuğumuzun başarısı, evimizin huzuru ya da çok para kazanıp mal mülk sahibi olmak gibi hususlarda onca çaba göstermemize rağmen birçoğunda başarılı olamıyoruz. Hayatımdan ne tat ne lezzet alıyorum diyerek mutsuzluğumuzu çoğu kez dile getiriyoruz. Zamanla çalışma gayretimiz ve isteğimiz azalıyor ve çareyi kendi kabuğumuza çekilmekte buluyoruz. Oysa mutlu ve huzurlu olmak çok kolay, bizler zorlaştırıyoruz.
İşte hayatın da ‘Püf Noktası’ sadece ve sadece Allah (cc) razı etmek olmalıdır. İşte amaç ve çalışmalarımızdaki gayemiz bu olursa; hayatımızın her anında mutlu olacağız.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —