Tarih: 07.05.2019 08:49

Ramazan'da nasıl beslenmeliyiz? İşte yanıtı

Facebook Twitter Linked-in

Isparta Şehir Hastanesi Diyetisyenlerinden Gülpembe Yılmaz, ramazan beslenmesi hakkında bilgiler verdi.
Yılmaz, açıklamasında; Ramazan beslenmesinde en önemli husus vücudumuzun %60’ını oluşturan suyun günlük alım miktarının tamamlanmasıdır. Ramazan ayı boyunca iftar ve sahur arasında en az 1,5 – 2 lt su tüketilmeli , su ile arası olmayan bireylerin ise suyu tarçın, nane, limon veya diğer meyvelerle tatlandırması su tüketimini arttıracaktır.
Ramazan ayında yapılan bir diğer yanlış ise sahur öğününün atlanması olarak görülmekte , günlük açlık kontrolü ve metabolizma aktivasyonu için sahurda sindirim sistemini yormayacak kahvaltılıklara yer verilebilir. Kaliteli protein olan yumurta ve peynir aynı zamanda hem kalsiyum hem protein zengini süt grubu yoğurt, ayran , kefir uzun süre tokluk sağlayacaktır, soframızdan eksik etmeyeceğimiz diğer besinler ise sıvı ve posa miktarı yüksek çiğ sebze ve meyvelerdir.
Iftar öğününün 2 kısımda tamamlanmasını öneriyorum. Ilk kısım 1-2 bardak suyla başlamalı ve özellikle su tercihi ılık olmalıdır. 16 saatlik açlık sonrası midee alınan soğuk su mide ve bağırsak spazmına yol açabileceği için suyumuz mümkün olduğunca oda ısısında tüketilmelidir.
Su tüketimi sonrası 2-3 adet hurma ile oruç açılmalı akabinde 1 kase hafif ,az yağlı ve kremasız bir çorba tercih edilip en az 10 dk beslenmeye ara verilmelidir. Böylelikle beyin merkezine tokluk sinyalinin ulaşması sağlanarak besin tüketimi daha kontrollü hale getirilebilir. Özellikle mide- bağırsak sorunları olan ve kilo kontrolü sağlamaya çalışan bireylerin bu hususta daha dikkatli olması gerekmektedir.
İftarın ikinci kısmında ana yemek yine protein ağırlıklı et,tavuk, balık şeklinde tüketilebilir. Kırmızı etin etli sebze yemeği şeklinde olması ve haftada en az iki kez kurubaklagillere yer verilmesi gerekmektedir. Karbonhidrat gruplarına bakacak olursak soframızda pirinç ve makarnadan ziyade glisemik indeksi düşük bulgur plavına yer verilmelidir. Sahurda olduğu gibi günlük kalsiyum alım düzeyini tamamlamak için yoğurt ayran tüketilmeli, posa yönünden zengin renkli bir salata iftar sofrasından eksik edilmemelidir. Iftarda tüketeceğimiz ekmek kompleks cho içeren tam tahıllı, çavdar veya kepekli ekmek olmalı böylelikle uzun süren açlık sonrası kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçilebilir.
Iftar sonrasında toplumun olmazsa olmaz gördüğü tatlı tüketiminde ise porsiyon kontrolüne dikkat edilerek sütlaç, güllaç gibi sütlü tatlılara yer verilmelidir.
Ramazan ayı boyunca çoğu birey tüm gün çay hayali kursada iftar sonrası tüketilen çayın 2-3 bardaktan fazla olmaması gerekmektedir aksi taktirde kafein değeri yüksek çay, kahve , kola gibi gıdalar yüksek diüretik etkileri ile vücuttan su atılımını arttırarak ,mevcut fizyolojik susuzluğu destekleyip böbrek ve sindirim metabolizmasında çeşitli komplikasyonlara yol açabilmektedir. Dolayısıyla çay olarak ıhlamur ,papatya çayları veya maden suyu tüketimi daha rahatlatıcı ve sağlıklı olacaktır.
Uzun süren açlık sonrası yapılan iftarla gelen metabolik yük iftardan 1-2 saat sonra en az 30 dk yürüyüş yapılarak azaltılmalı ,böylelikle hem sindirim ve dolaşım sistemi hemde genel metabolizma daha sağlıklı hale getirilmelidir.” Diye konuştu.
 
 
 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —