Erol Kesici'nin yazısıdır..
Salda Gölü’nde 30 bin kişilik festivale izin yok!
Türkiye’nin en hassas doğa alanlarından , ülkemizin nazar boncuğu Salda Gölü kıyısında29-Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında yaklaşık 30 bin kişinin katılımıyla 3 gün sürecek bir müzik festivali organize edilmesi günlerdir bilim insanları ve kamuoyunun tepkisini çekmiş ve belediye başkanı ise neden göl kıyısında yapılmaması konusundaki bilim insanlarının önerilerini göz ardı ederek , kendince öne sürdüğü gerekçelerle festivalin yapılacağını belirtmişti. Bu konuda gerekli makamlara yapılan başvurular sonucunda harekete geçen Burdur Valiliği, göl kıyısındaki kitlesel etkinliğe izin vermemiştir. Konuyu gündeme getiren haberlerimizin ardından harekete geçen Burdur Valiliği, ilgili resmi kurumlardan festivalin korunan alana etkisi konusunda görüş istedi. Çevre ve Şehircilik, Kültür ve Turizm il müdürlükleriyle Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6. Bölge Müdürlüğü’nün 3 gün sürecek festivalle ilgili değerlendirmelerinin ardından Burdur Valiliği Salda Gölü koruma alanı içerisinde festival yapılmasına izin vermedi. Valiliğin konuyla ilgili resmi yazısı Yeşilova Kaymakamlığı’na iletildi.
SALDA GÖLÜ SU KAYBEDİYOR, ACİLEN YÖNETİM PLANI HAZIRLANMALI’
Son yıllarda sık sık gündem de tuttuğumuz Salda Gölü, Türkiye’nin doğal güzelliğini koruyabilen ender göllerinden biri. Magnezit ve yüksek alkalin içeren gölün turkuaz suları ve bembeyaz kumsalları her yıl binlerce ziyaretçiyi bölgeye çekiyor. Ancak Salda Gölü’nün bütüncül bir koruma sağlayan yönetim planının olmaması, giderek artan insan baskısı nedeniyle gölün geleceğini tehdit ediyor. Gölü besleyen dereler üzerinde DSİ eliyle inşa edilen göletler, göl çevresindeki kontrolsüz tarım ilacı kullanımına yoğun insan faaliyeti de eklenince Salda’nın bembeyaz kumsalları kararmaya başladı.
Salda Gölü’nde yaklaşık 20 yıldır bilimsel çalışmalar yapmaktayız, bu konuca çok sayıda makale, belgeseller çekerek bu havzanın giderek insan baskısının artışının gölün ekosistemini baskı altına aldığını belirttik. Gölde son birkaç yıldır su kaybı yaşandığına dikkat çekerek; “Salda Gölü kıyısında buraya özgü endemik bitki türleri var. Buralara bilgilendirici tabelalar konularak gölü kullananların farkındalığı sağlanmalı. İnsanlar doğal alanları kullanırken neye zarar verdiklerini bilemeyebiliyorlar. Göle insanların ulaşımı konusunda koridorlar oluşturulmalı, gölün hidrobiyolojik yapısı mutlaka korunmalı. Buradaki en büyük sorun Salda Gölü’nün bir yönetim planının olmaması. Yeşilova halkının gölün yarattığı ekonomik değerlerden yararlanmasını en çok bizler istiyoruz ancak bunun yolu böylesi yoğun ve denetimsiz bir kullanım kazançtan çok kayıp getiriyor. Bir an önce alanın yönetim planı hazırlanarak hem doğaseverlerin gölle sağlıklı bir ilişki içinde buluşmaları hem de yöre halkının uzun vadeli sosyo-ekonomik kazanımlar sağlamasının yolu açılmalı. Aksi durumda Salda Gölü’nü birkaç yıl içinde kaybedeceğimizi ve çözüm önerilerini belirtik.
.Burdur Valiliği Salda Gölü koruma alanı içerisinde festival yapılmasına izin vermemesi sevindiricidir.. Hiçbir zaman bu tür organizasyonlara karşı çıkmamız söz konusu değildir. Her zaman neyi, niçin, nere de yapmamız gerektiğini iyi düşünerek, bin defa ölçüp bir kere biçmeliyiz…
Yrd. Doç. Dr. Erol KESİCİ TTKD Bilim Danışmanı
