Türk Eğitim Sen Isparta Şube Başkanı Ali Balaban, bazı çalışanların müdürlerin zoruyla üye yapıldığına yönelik kendilerine bilgi geldiğini belirtti. Balaban, “Kimse birisinin hatırına üye olmasın” uyarısında bulundu.
Türk Eğitim Sen Isparta Şube Başkanı Ali Balaban, katıldığı televizyon programı Ne Var Ne Yok’ta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2016-2016 Eğitim Öğretim yılına eğitim çalışanlarının yine sıkıntılarla girdiğini dile getiren Balaban, “Olağanüstü Hal yaşıyoruz. 15 Temmuz’da bir kalkışma oldu. Bununla birlikte açığa alınan ve ihraç edilenler var. eğitim Öğretimde şuanda sıkıntıların ders dağılımlarıyla ilgili olabileceğini tahmin ediyorum. Okullarımızın büyük bölümü sezona hazır. Gerekli çalışmaları mili eğitim yetkilileri yapıyor. Bu duyarlı davranışlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum” dedi. Balaban, FETÖ bağlantısı nedeniyle açığa alınan ve meslekten ihraç edilen milli eğitim çalışanlarıyla ilgili de konuştu.
HER GÜN KAPIMIZI YÜZLERCE İNSAN AŞINDIRIYOR
15 Temmuz’daki FETÖ kalkışmasıyla birlikte ülkemizin büyük bir yara aldığını vurgulayan Türk Eğitim Sen Isparta Şube Başkanı Ali Balaban, “Bu hain kalkışmaya katılanları biz de lanetliyoruz. Vatanımızın birlik ve bütünlüğüne kasteden, ülkemizi bölmeye çalışan bütün unsurları da en ağır cezayla cezalandırmalarını istiyoruz. Ancak kurunun yanında yaşı da yakmamak gerekir. Cumhurbaşkanımız güzel bir laf kullandı ve ‘at izi it izine karıştı’ dedi. Asıllı, asılsız ihbarlar oluyor. Bu ihbarlar neticesinde açığa alınan eğitim çalışanları var. Bugün açığa alınan veya ihraç edilen eğitim çalışanlarının içinde gerek öğretmen, gerek hizmetli, gerekse memur olan arkadaşlarımız var. bunların içinde bir çoğu okul müdürlerinin baskı ile üye yaptığı, onları değişik yöntemlerle sendikalarına üye yaptığı insanlar var. okul idarecilerimizden özellikle rica ediyorum; sendika üyeliği konusunda herkes hür iradesi ile hareket etsin. Kimse kimseyi zorla üye yapmasın. Kimse birisinin hatırına üye olmasın. Bugün onun acısını çeken birçok insan var. Her gün kapımızı yüzlerce insan aşındırıyor. Bizi ihraç ettiler bizim halimiz ne olacak diyorlar. Üzücü bir durum. Ama bu kalkışmaya destek vermişlerse onlar da cezalandırılsın. O konuda taviz yok” dedi.
SAYIN VALİMİZE VE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZE TEŞEKKÜR EDİYORUM
Isparta’da açığa alınanlardan çok fazla haksızlığa uğrayan olduğunu tahmin etmediğini belirten Balaban, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama yanlışlıkla ya da asılsız ihbarlar neticesinde bu darbe girişimine karışmayan insanların da açığa alındığını biliyoruz. Bunu zaman zaman gerek İl Milli Eğitim Müdürümüz gerekse diğer yetkililerle görüşüyoruz. Burada İl Milli Eğitim Müdürü İlyas Can ve Sayın Valimiz Şehmus Günaydın’a teşekkür ediyorum. Kendileri çok hassas davranıyorlar. Bu hassasiyetin devam etmesini diliyorum. Suçu olan çeksin ama suçu olmayan, kurunun yanında yaş yanmasın.
BU ÖĞRENCİLERİ NEREYE DAĞITACAĞIZ?
FETÖ’ye bağlı okullar zaten bu milletin malıydı. Buralara el konulması gayet normal. Ama burada okuyan öğrencilerin yaşayacağı sıkıntılar var. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda çözüm üretmeye çalışıyor ama bilhassa lisede okuyan öğrenciler için sıkıntı var. Ortaöğretim kurumları sınavla öğrenci alıyor. Bu yüzden bu öğrencileri nereye dağıtacağız? Bu önemli. Onların da hakkını yememek lazım. ama onun yanında devlet okullarında okuyan çocukların da hakkını yememek lazım. O yüzden burada biraz sıkıntılar var. Bu yükseköğretimde daha da etkili. Vakıf ve özel üniversitelere giden çocukların devlet üniversitelerine kaydırılması sıkıntı yaratacak çünkü o puan denkliğinde okul bulmak mesele. Bu yönde sıkıntılar var. Ama gerek hükümetimizin gerekse milli eğitim bakanlığının bu işe çözüm getireceğini düşünüyorum.
AÇIĞA ALINANLAR İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Bugüne kadar basından öğrendiğimiz kadarıyla 70-80 bin devlet memuru açığa alındı. İlimizde de bin 500 civarında olduğunu tahmin ediyorum. Açığa almak devlet memurluğuna son vermek anlamında değil. bu bir tedbirdir. Soruşturulduktan sonra gereği yapılacaktır. Ancak son zamanlarda FETÖ mensupları tarafından bilhassa işin sulandırılması amacıyla birçok kişiye, ‘bunlarda paralel yapının elemanı, bunlar da destek veriyor’ gibi değişik şikayetler yapılıyor. Açığa alınanlar iyi değerlendirilmeli. Bunlar da hassasiyet gösterilmeli. Kamu Sen Genel Başkanımız da ilk günden beri bunu ifade ediyor, kurunun yanında yaş yanmasın. Masum insanlar haksız yere cezalandırılmasın. Suçu olan çeksin. Suç varsa ceza var. Suçu olmayana ceza neden olsun? Genel Başkanımız ihraçların belli bir savunma mekanizması işletilerek, gerekli soruşturmalar yapılarak yapılmasını talep ediyor. Ama ne yazık ki bu olmadı. 28 bin milli eğitim çalışanı ihraç edildi. Bunların içinde haksız yere atılan mutlaka var.
SADECE OKUL MÜDÜRÜNÜN BASKISINDAN DOLAYI O SENDİKAYA ÜYE OLMUŞ
Tanıdığım bir hizmetli. Sadece okul müdürünün baskısından dolayı o sendikaya üye olmuş. O sendikaya üye olduğu için de açığa alınmış ve ihraç edilmiş. İstanbul’da görev yapan Ispartalı bir bayan öğretmen geldi. Daha önce Isparta’da görev yaparken okul müdürünün baskısıyla üye olmuş. Daha sonra ayrılmış ama o kayıtlara geçtiği için o da öyle değerlendirilmiş. Açığa alınmamış ama buraya seminere geldiğinde KHK ile ihraç edilenler listesinde olduğunu görmüş. Bu tür olanlar var. bunların belli şekilde değerlendirilmesi gerekir. Suçu olanların cezalandırılması gerekiyor. Yoksa bir çok aile, ocak sönecek.
BİZE ÜYE OLMUŞ MAAŞINDAN KESİNTİ O SENDİKAYA YAPILMIŞ
2014 yılında bir öğretmenimiz bize üye olmuş. Ama bu öğretmenimizin haberi dışında 2014 yılının Nisan ve Mayıs aylarında sendika aidatı Türk Eğitim Sen’e değil de başka bir sendikaya kesilmiş. O sendikaya üyeliği olmadığı halde açığa alındı. Burada yanlışlık var. O yanlışlıkların düzeltileceğine inanıyorum.
DAVA AÇMA HAKLARI VAR
KHK ile atılanların dava açma hakları var. Ancak OHAL’den dolayı yürütmeyi durdurma davası açamıyorlar. Memuriyetten el çektirilme işleminin iptali konusunda idari mahkemelerine dava açabilirler. Neticede Anayasa Mahkemesi’ne gidebilirler. Bu yolları tükettikten sonra İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gidebilirler.
BİRÇOĞUNUN İADE EDİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
İhraç edilmeyenler tekrar değerlendirmeye tabi tutuluyorlar. Bunlar içinden gözden kaçan varsa onlar da ihraç edilebilir ama ben büyük bir çoğunluğunun tekrar görevlerine iade edileceği düşüncesindeyim.”
HEP BENİM ADAMIM OLSUN ZİHNİYETİ ÖN PLANDA OLDUĞU İÇİN BÜYÜK SIKINTI YAŞIYORUZ
Öte yandan sözleşmeli öğretmenlik konusuna değinen Türk Eğitim Sen Isparta Şube Başkanı Ali Balaban, mülakat sisteminin yanlış olduğunu savundu. Balaban, “Öğretmen adayları KPSS şartı aranmaksızın müracaat ediyorlar. Müracaat edenler mülakata tabi tutulacak. Mülakat neticesinde başarılı sayılanlar atanacak. Atandıkları okulda 4 yıl sözleşmeli, ardından 2 yılda kadrolu çalışacak. Ondan sonra istedikleri yere tayin isteyebilirler. Çoğunluğu da Doğu ve Güney Doğu’ya atanacaklar. Türk Eğitim Sen olarak bunun doğru olmadığını yıllardır savunuyoruz. 2010’daki KPSS’deki sorularının el altından sızdırılması olayını da sendikamız ortaya çıkarmıştı. Eğitim Bilimleri Sınavı iptal edilmişti. Daha sonra genel kültür ve genel yetenek sınavları da mahkemece iptal edildi. KPSS olmadan yapılan bu atamada en büyük endişemiz şu; mülakat dediğimiz zaman Türkiye’de hiçbir işin doğru gitmediği sıkıntısındayız. Hep benim adamım olsun zihniyeti ön planda olduğu için büyük sıkıntı yaşıyoruz. Ben değil biz olalım. Bu memlekette siyasi görüşü, inancı, görüşü ne olursa olsun bu memlekete hizmet edecek insanlar lazım bize. Yenikapı ruhu olsun. O yüzden mülakattaki sıkıntıları bildiğimiz için karşı çıkıyoruz. Burada en iyisi sınav. Sınavı iyi yapmak önemli. Sınav iyi olursa kimse itiraz edemez” diye konuştu.