Isparta Güngör Çakmakçı Hizmet Binası açılışına katılmak üzere hafta sonu ilimize gelen Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, çok önemli açıklamalarda bulundu. Törende konuşan Feyzioğlu, cümlelerine Isparta’ya kazandırılan binayla ilgili başladı.
TÜRKİYE’Yİ 5 KERE GEZDİM AMA ISPARTA’DAKİ GİBİ BİR OLAY YAŞAMADIM
Bu tesisleri böyle bir törenle açmaktan büyük bir onurduyduğunu bildiren Feyzioğlu, ‘’Ben tüm Türkiye’yi meslektaşlarımla beraber neredeyse tam 5 kez gezdim. Gitmediğim görmediğim yer kalmadı. Otellerde uyandığımda camı açtığımda 1000 çeşit manzara gördüm. Dağlara, göllere, denizlere, şehirlere uyandım gerçekten Türkiyem cennetimdir. Ama dün Isparta’da kaldım. Karşımızdaki otelde camı açtığımda Türkiye Barolar Birliği Isparta Barosu binasına ilk kez uyanıyorum. Müthiş bir duygu. Göğsümden gururu fışkırıyor. Böyle bir hizmeti Isparta’ya yapmamıza vesile olduğu için Gökmen başkanımıza teşekkür ediyorum. Bugün sabah erken şehrin göbeğine çıktığımda sizi tanıyanlar dostlar bir baro başkanının şehrinde sevilmesinden sayılmasından, itibar görmesinden bir meslektaşı olarak çok büyük gururu duydum. Isparta sizi çok seviyor başkanım’’ dedi.
DUYGUSAL BİR KOPUŞUN TAM ORTASINDAYIZ!
Öte yandan hukuk sistemi ve ülkenin içinde bulunduğu durumlar hakkında değerlendirmede bulunan Feyzioğlu, şunları söyledi; ‘’Başkanımı da dediği gibi biz büyük bir aileyiz. İyi bir aileyiz. Ve öyle bir zamanda böyle bir aileyiz ki Türkiye’nin duygusal anlamda fay hatlarından bölündüğü aynı masanın etrafında aynı cümlede aynı şeyi anlamamaya başladığımız, acılarımıza üzülüp üzülmemeye karar verilen, kimin kimden zarar gördüğü kimin kime ne yaptığını sorguladığımız, zalimin karşısında durup durmamaya, mazlumun yanında yer alıp almamaya karar veremediğimiz bir dönemdeyiz. Gerçektenden de duygusal bir kopuşun tam ortasındayız. Her zaman şunu söylerim, Muş’ta da, Van’da da, İzmir’de de, Isparta’da da bir vatandaşımız adliye binasının önünden geçerken binaya bakıp keşke bu binadan adalet dağıtıldığına yüzde 100 emin olsam diyor, hastane önünden geçerken keşke şu binada şifa dağıtılsa diyor, okulun önünden geçtiğinde keşke şu binada iyi bir eğitim alsam diyor. Vatandaşlarımızın en saf en haklı talepleri yüzünden siyasetin profesyonelleri bir takım siyasetler üretip o talepleri oraya ya da buraya çekerek fay hatlarını kırıp derinleştiriyor. Bu belli bir dönemde siyaset adına maruz görülebilir ama Türkiye’nin iç ve dış güvenliğinin tarihinin en kritik dönemecinin yer aldığı alanda gün bölmek parçalamak değil, kucaklaştırmak günüdür.
78 MİLYON VATANDAŞIMIZI KUCAKLAŞTIRACAK, ELDE KALAN TEK YERİZ
İşte biz Türkiye barolar birliği olarak Türkiye’nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu lisanı konuşuyoruz. Binlerce yurtsever, namuslu, çalışkan hakimi, savcısı, avukatı var. Tüm yargı camiasıyla biz bu ülkenin ihtiyaç duyduğu elde kalan yegânegücüz. 78 milyon vatandaşımızı kucaklaştıracak, elde kalan tek yeriz. Buradan tekrar yola çıkmalı ve çok uzun zamandır bizi millet yapan değerleri yerine getirmeliyiz. Yarına el birliği ile inşa edelim dediğimizde dünün yanlışlarını mazeret olarak gösterenlere biz şunu söylüyoruz; biz yaşımızı itibariyle o yanlışların hiçbirinden sorumlu değiliz. Biz doğmamış olan evlatlarımızı geleceğini karartmaya da şiddetle karşıyız. Türkiye cumhuriyetinin kuruluş felsefesini doğru anlayıp doğru anlayarak geleceğe güvenle yürümek istiyoruz.
SİYASETİN HUKUKA MÜDAHALESİNİN SON VERİLMESİ İÇİN ÇABALIYORUZ
Hukukun üstünlüğünün sağlanması Türkiye’de avukat, hakim, savcı ve tüm vatandaşların ortak sorunudur. Biz Barolar Birliği olarak hukukun üstünlüğü mücadelesini hayata geçirirken bize dönük birazda meslek sorunlarıyla ilgilen diyenlere; Hukukun üstünlüğünün sağlanması, keyfiliğin önlenmesi, siyasetin hukuka müdahalesinin son verilmesi, hukukunda siyaseti şekillendirme çabalarına girmeyeceği bir sistemin kurulması. Bizim meslek sorunumuz değil de ziraat odasının meslek sorunumudur diyorum. Bu mücadeleyi sürdürmek bizim sorunumuzdur. Bu temel, kök sorunumuzdur. Bir kısmını kendi çabalarımızla bir kısmını da siyaset mekanizmasıyla çözebiliriz.
DÜNYADA EMSALİ OLMAYAN SOSYAL GÜVENLİK HİZMETİMİZ VAR
Diğer taraftan yaptığımız çok örnek çalışmalar da var. Türkiye Barolar Birliği devlet bütçesinden 1 TL destek almadan vazifelerini yerine getirmektedir. Dünyada emsali olmayan sosyal güvenlik hizmetimiz var. 1 günlük stajyer avukatımız 1 TL prim ödemende Türkiye’nin 50 küsur şehrinde 150 küsur hastanesinde yatarak tedaviyi tek bir imzayla sağlayacak durumdadır. Türkiye’nin avukatlarının arkasında Türkiye Barolar Birliği ve barolar var. Dünyada emsali olmayan ve bize haftada maliyeti 1 milyon TL’yi bulan hizmeti devletten 1 kuruş destek almadan, meslektaşlarımızın kendi ürettiği ürün olan gelirle yapıyoruz. Dünyaya örnek olacak bir sistemdir. Aynı zamanda öksüz, yetimlerimiz birliğimizi koruması altında. Evlatlarımız bakıma muhtaç kalırsa bir gün üniversiteyi bitirinceye kadar birliğimiz onları kucaklayacaktır. Bu ve bunun gibi hizmetler boynumuzun borcu. Bunları yerine getireceğiz ki meslektaşlarımız dünyanın en zor mesleğini Türkiye Cumhuriyetinin en zor sürecinde her türlü zorluğa karşı yerine getirebilsinler. Elbette her sıkıntıya çözüm bulmamız mümkün değil. Ama uğraşıyoruz, mücadele ediyoruz.’’
SÜLEYMAN DEMİREL’İ UNUTMADI
Bu arada Isparta’ya gelip de bir büyüğünü anmadan geçmeyeceğini ifade eden Feyzioğlu, ‘’Yeni binamızın sadece Isparta barosuna değil yargı camiasına değil Isparta sivil toplumu bir araya getirecek bir bina olması dolayısıyla tüm Isparta halkına hayırlı uğurlu olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Isparta’da bir büyüğümü anmasam olmaz. Bana gerçekten çok büyük desteği olmuş, çağırdığında koşup gittiğim, talimat gibi öğütlerin zihnime kazıdığım, öldüğünde de öksüz kaldığım, yüreğimi dağlayan Süleyman Demirel’i rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum. İsterdim ki bu binayı onun hayatta olduğu dönemde açabilseydim. Allah rahmet eylesin’’ şeklinde konuştu.