Tarih: 13.10.2017 10:36
Sulama sezonu ‘arıza yapmasın’ duasına çıkıyoruz
Senirkent Ovası’nın 127 bin dekar sulanabilir tarım arazisinde kapalı sisteme geçmek için hazırlanan projenin sadece keşif bedeli 90 milyon lira. Buna kurulmak istenen 8 megavatlık güneş enerjisi sistemi de eklendiğinde rakam 160 milyon lirayı buluyor. Finans sorununa çözüm bulmak için Dünya Bankası yetkilileri dün İlimize geldi. 1974 yılında kurulan sulama sisteminin acilen değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Büyükkabaca Belediye Başkanı Ali İhsan Temurçin, “Sulama sezonu başladığında tüm yöneticiler olarak pompalar arıza yapmasın duasına çıkıyoruz” dedi.
Senirkent Ovası’nın yaklaşık 76 bin dekar alanın kapalı sistemle sulanması için hazırlanan projede kaynak sıkıntısı yaşanıyor. Kanal32’de yayınlanan Ne Var Ne Yok programına konuk olan Büyükkabaca Belediye Başkanı Ali İhsan Temurçin, projede keşif bedelinin sadece 90 milyon lira olduğunu ifade ederek, işin zorluğunu anlattı. Senirkent ovasının sulama sisteminin 1974 yılında yapıldığını ve artık S.O.S verdiğini ifade eden Temurçin, “Bizdeki sistemle yapılırsa bunun yüzde 100’ünün devlet tarafından yapılmasını istiyoruz. Buna da hakkımız var” dedi.
ISPARTA’NIN DA ÖNEMLİ BİR SORUNU
Senirkent Ovası’nın kapalı sistem ile sulanması konusundan siyasi vaatte de bulunduğunu ifade eden Büyükkabaca Belediye Başkanı Ali İhsan Temurçin, “Ama kendi gücümle başarabileceğim bir şey değil. Kapalı sistem sulama Senirkent ovasının aslında makro düzeyde bakarsak Isparta’nın da önemli sorunudur” dedi.
HER YAZ BOYUNCA ARIZA YAPMAMA DUASINA ÇIKIYORLAR
Senirkent Sulama Birliği’nin bu konuda bir proje hazırladığını kaydeden Temurçin, “Senirkent bölgesinde 150 bin dekarlık tarımsal alanımız var. Bunun 127 bin dekarı sulanabilir tarım arazisi. Senirkent ovası sulaması 1974’lü yıllarda hayata geçirildi. O zaman rahmetli büyülüğümüz Süleyman Demirel’in Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yaptığı sıralarda su toprakları suya kavuşturacağım projesiydi. Hepimiz kendisine minnettarızdır. Ama ekonomik ömrünü tamamladık. Tesis 1974 yılında kurulmuş ve ekonomik ömrü için verilen süre 35 yıl. Fakat 50 yıldan fazla geçmiş. Motorları Brezilya malı. Motorun yeni parçasını bulma şansı yok. Hem sulama birliği çalışanlarımız hem başkanlarımız her yaz boyunca arıza yapmama duasına çıkıyorlar. Bu tesisi bugün tamirat et, yamalı bohça gibi yapmaktansa bunu çağımızın ihtiyaçlarına göre hazırlayalım. Bu konuda başarısızlığımız varsa onu da kabul edelim. Ama Senirkent Ovası Sulama Birliği başkanıyla eşgüdümlü olarak çalışıyoruz. Türkiye’de Senirkent Ovası Sulama Birliği’nin bir özelliği de var. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun bürokratlarının bize söylediği katılım payını ilk yatıran sulama birliğiyiz. Yatırımın bizim hakkımız olduğuna inanıyoruz. Dünya Bankası’ndan yarın(bugün) bu işin finansmanıyla alakalı bir heyet gelecek. Çiftçi bilgilendirme toplantısı da olacak” şeklinde konuştu.
KEŞİF BEDELİ 90 MİLYON LİRA
Sulama sisteminin kapalı olması durumunda bazı avantajların olacağına değinen Temurçin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün çiftçinin en büyük giderlerinden birisi mazot girdisi. Hepsini kanaldan alıyor ve suluyoruz. Kendi cazibesi ile gelen su olursa en büyük giderlerden birisini minimize etmiş olacağız. Senirkent Sulama Birliği en başarılı birliklerden birisidir. Türkiye çapında örnek gösterilecek birliklerden birisidir. O bölgede siyasi iktidarın tek belediye başkanı benim. Halkımızın teveccühü ile de iyi oy oranıyla da alıyoruz. Bizim 8 yıldır takip ettiğimiz, proje ihalesini yaptırdığımız ve DSİ 2017 yatırım programına aldırdığımız bir proje. Ama projenin keşif bedeli çok yüksek ve 90 milyon lira. Şuanda Senirkent’te kapalı sistemle sulanan arazi var. 125 bin dekarlık sulanabilir tarım arazimiz var. İkinci ve üçüncü devre dediğimiz sulama alanlarımız kapalı sistemle sulanabiliyor. Oradaki farkı biz görüyoruz. Bu projemiz de yaklaşık 76 bin dekarlık alanın tarımsal sulamasının rehabilitasyonu projesi.
YİNE YÜKSEK SULAMA FİYATLARINDAN ŞİKAYETÇİ OLACAĞIZ
Biz kapalı sisteme getirsek bile yine sulama birliğinin yüksek sulama fiyatlarından şikayetçi olacağız. Çünkü suyu yine elektrik aracığıyla pompajla oluşturulan havuzlara basacağız. Anca mazot ve işçilik fiyatlarında düşüş sağlayacağız. O cazibeyi sağlayalım diye Büyükkabaca’nın arazilerinin içerisinden 300 dekarlık bir araziyi 8 megavatlık güneş enerjisi projesi yapılsın diye DSİ bürokratları ve Senirkent sulama birliği çalışanlarıyla beraber bu projeye entegre ettik. Büyükkabaca Belediyesi olarak 300 dekarlık alanı sembolik ücretle sulama birliğine kiraladık. Eğer Senirkent Sulama Birliği kendi pompajlarının enerjisini minimum düzeye düşürebildiği anda otomatik olarak sulama fiyatlarımız düşecek. Tarımsal sulama fiyatlarının düşmesi demek maliyet düşüklüğümüze, maliyet düşüklüğümüz de rekabet şansımızın artmasına neden olacak.
GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMİYLE YAKLAŞIK 160 MİLYON LİRA
Keşif bedelini 8 megavatlık güneş enerjisi sistemine entegre edersek 160 milyonlu rakamlara gidiyor. Projenin finans boyutu DSİ bürokratlarını korkutan bir rakam haline geliyor. Finans boyutunu çözebilmek için Dünya Bankası’ndan arkadaşlar gelecek. Senirkent ovası ve Büyükkabaca ovası için tarımdaki istihdamın devam etmesi ve maliyetlerin devam etmesi için olmazsa olmazdır. 1974’lü yılların kanal hatları, motorun ömrü bitti. Bu hepimizin ortak davası. Ben bugüne kadar bana düşen görevi fazlasıyla yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Eski sistem her zaman S.O.S veriyor. Biraz espri katarak söylüyorum; sulama sezonu başladığında tüm yöneticiler olarak pompalar arıza yapmasın duasına çıkıyoruz.
ÇEVRE BAKANLIĞI DA BU İŞE EL ATMALI
Yatırım maliyeti çok yüksek bir proje. Bunu vatandaşa anlatamıyoruz. Bugüne kadar belli aşamaya geldik. Bizdeki sistemle yapılırsa bunun yüzde 100’ünün devlet tarafından yapılmasını istiyoruz. Buna da hakkımız var. Bunu sadece tarım bakanlığını, ziraat odası, Senirkent, Büyükkabaca belediye başkanını ya da sulama birliği başkanını ilgilendiren bir konu olarak da görmüyoruz. Biz Türkiye’nin en büyük tatlı su havzası olan Eğirdir Gölü havzası içerisindeyiz. Eğirdir Gölü’nün kimyasal ve biyolojik kirlenmesinin en büyük nedenlerinden birisi zirai ilaçlar ve kimyevi gübrelerdir. Kapalı sistemle bunun önüne geçilecektir. Biz Çevre Bakanlığının da bu işe el atmasını istiyoruz. Bugüne kadar başaramadık ama belli aşamaya geldik. İnşallah bu görevi başarıyla sağlayacağız. Projenin hayata geçirilmesi için kredi kullanılması gerekirse kredi kullanmaya çalışacağız.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —