‘Sümüklü bir adamın Türk milletini alt etmesi düşünülemezdi’
Vatan Partisi İl Başkanı Bilal Şimşir, 15 Temmuz’dan önce Amerika’nın bölgedeki planlarını gerçekleştirebilmek için bir darbe girişiminde bulunacağını söylediklerini belirterek, “sümüklü bir adamın peşinden giden, yıllardır devlet içinde yapılanmış hainlerin Türk Milletini alt etmesi düşünülemezdi. Alt edemediler” dedi.
Vatan Partisi İl Başkanı Bilal Şimşir, Ezgi Sanat Kültür Kafe’de düzenlediği basın toplantısıyla 15 Temmuz sürecini ve Isparta’nın, bugüne kadar ki süreçte geldiği durumu ve ileriye dönük yapılması gerekenleri değerlendirdi. Şimşir’in açıklamaları şöyle;
“SÜMÜKLÜ BİR ADAMIN TÜRK MİLLETİNİ ALT ETMESİ DÜŞÜNÜLEMEZDİ”
“15 Temmuzdan önce Vatan Partisi olarak uyarmıştık. Amerikanın bölgedeki planlarını gerçekleştirebilmek için bir darbe girişiminde bulunacağını söyledik. Yine aynı şekilde Fetullah Gülen’in ABD’nin maşası olduğunu ve devlet içinde yapılandığını, yıllar öncesinden söyledik. 15 Temmuz’daki FETÖ’cü kalkışma söylediklerimizin doğrulunu gösterdi. Ancak sümüklü bir adamın peşinden giden, yıllardır devlet içinde yapılanmış hainlerin Türk Milletini alt etmesi düşünülemezdi. Alt edemediler. 15 Temmuz gecesi yapılanın bir FETÖ kalkışması olduğunu ilk dile getiren yine Genel Başkanımız Doğu Perinçek olmuştur. Henüz kalkışmanın ilk saatlerinde Başbakan ve diğer hükümet üyelerini arayarak bu uyarıları ve tespitleri söylemiştir.
“HAYAT VATAN PARTİSİNİ DOĞRULADI”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 15 Temmuzla birlikte yeni bir sürece girmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta girilen sürecin Vatan Partisi tarafından yıllardır dile getirilen politikalarla örtüşmesidir. Ne diyorduk yıllardır. Bölge merkezli dış politika ile ABD’nin bölgedeki planlarına karşı durulmalı, Türkiye, Rusya, İran, Suriye birlikte Ortadoğu’daki, ABD planlarına karşı çıkmalı. Bugün bakın Fırat Kalkanı ile başlayan süreçte Ortadoğu ülkeleri, Türkiye ve Rusya, ABD planlarını bozguna uğratıyor. Hayat Vatan Partisini bir kez daha doğruladı.
“15 TEMMUZ DA YENİLEN ABD’NİN YENİ PLANI”
Bugün geldiğimiz süreçte her cephede yenilen ABD yeni taktikler geliştirmeye çalışıyor. Psikolojik savaş aletleri ile Türk milletinin birliğini bozmaya çalışıyor. Türkiye’nin Fırat Kalkanı ile Cerablus’a girmesi üzerine, önce Barkey, “Doğu Perinçek grubu Tayyip Erdoğan’a darbe yapacak” demişti. TSK El-Bab’a ilerledikçe, bu kez Rubin, “Doğu Perinçek Tayyip Erdoğan’a suikast yapacak” yalanını piyasaya sürdü. Demek ki Fırat Kalkanı’ndan çok rahatsızlar. Öyle rahatsızlar ki, sadece Cumhurbaşkanı’na ölüm tehditleri yağdırmakla kalmıyorlar, Musul Operasyonu’nu bile erkene aldılar. TSK’nın Dabık’ı ele geçirmesine Musul Operasyonu ve Erdoğan’a ölüm tehditleri ile cevap veriyorlar. Rahatsızlar çünkü, Fırat Kalkanı ABD’nin Koridor Planı’nı yerle bir etmiştir. Rahatsızlar çünkü, TSK’nın El Bab operasyonu ile, Suriye ordusunun Halep’i alması sonrasında sıra, ABD’nin “Kara Gücüm” dediği PKK-PYD kantonlarının dağıtılmasına gelecek. Türkiye; Cumhurbaşkanı, hükümeti, TSK ve Vatan Partisi ile millet ve devlet olarak dimdik ayakta.
“SDÜ AKADEMİK YIL AÇILIŞININ İLK DERSİ”
Geçtiğimiz gün SDÜ’de Akademik yıl açılış töreni yapıldı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un ilk ders olarak yaklaşık bir saat boyunca anlattıklarına bakın, tamamı ile yukarıda da anlattığımız ve yıllardan beri söylediklerimizin tekrarı niteliğindedir. Aklın yolu birdir. Türkiye’nin bağımsız, güçlü bir devlet olması için bölgedeki ABD planlarını bozması şarttır. Numan Kurtulmuş SDÜ kürsünden, üniversite öğrencilerine Birinci Dünya Savaşından bu yana bölgede benzeri oyunların oynandığını, bu oyunların temelinde ise Türkiye’yi zayıflatmak ve parçalamak olduğunu anlattı.
“HALEP ANLAŞMASINDAKİ ÜÇÜNCÜ İMZA BİZE AİT”
Bugün dile getirdiklerimiz bazı kesimlerde Vatan Partisi, hükümetle birlikte hareket ediyor; yada tam tersi hükümet Vatan Partisi ile birlikte hareket ediyor gibi hezeyanlara sebep olabilir. Ama gerçek tekdir ve doğru Tayyip Erdoğan savunduğu için yanlış olmaz. Suriye’de Esad’la birlikte, Suriye’nin toprak bütünlüğünün savunulması gerektiğini yıllardır dile getirdik. Bölgedeki dengeler açısından Rusya ile ortak hareket edilmesi gerektiğini yıllardır dile getirdik.
Bugün ne görüyoruz. Türk Akımı anlaşması, dünyadaki dengeleri etkileyen önemdeydi. Arkasından Putin ile Erdoğan arasındaki Halep Anlaşması geldi. Anlaşmayı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da muhtarlara seslenirken açıkladı. Türkiye, Suriye ve Rusya’nın El Nusra’yı Halep’ten çıkarma harekâtına destek oluyor. Erdoğan, anlaşmanın savaş sonrası planını da açıkladı: “Suriye’deki çatışmalar bittiğinde Halep’i birlikte yeniden ayağa kaldıracağız.” Halep anlaşmasındaki üçüncü imza partimize aittir.
“ÜRETEN VE BÜYÜYEN TÜRKİYE”
Türkiye’nin her anlamda gelişimi yine bölgesel işbirliğinden geçmektedir. Yıllardır iktidarların kapısını beklediği AB bugün dağılma sürecine doğru gidiyor. Türkiye’de ise alternatif olarak Şhangay İşbirliği Örgütü ile görüşülmesi Cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri tarafından dile getiriliyor. Bu dış politikayı da daha AB ile sözleşmeler imzalanmadan önce söylemiştik.
Ekonomik açıdan gelişme içinde bölgesel dış politika izlememiz şarttır. Bugün Isparta’da ürettiğimiz tarım ürünlerini, tarım aletlerini, kalorifer kazanı gibi sanayi ürünlerini nerelere sattığımıza bir bakalım. Avrupa’ya elma yada domates sattığımızı duyan var mı? Amerika’ya kalorifer kazanı satıldığını duyan var mı? Bugün Isparta’da üretilen tarım ve sanayi ürünleri iç tüketimin yanında Ortadoğu, Rusya, Balkanlar ve Kuzey Afrika ülkelerine satılmaktadır.
“VATAN VAR UMUT VAR “
Vatan Savaşına katılırsınız ve Amerika’nın muhafızı olmaktan kurtulursunuz. Gerçeğe sadakat ile vatana bağlılık, erdemli insanların vazgeçmeyecekleri erdemlerdir. Umudumuzu kesmiş değiliz. Çünkü biz vatan savaşı mevzisindeyiz ve herkesi kazanmaya çalışıyoruz.”