Tam 114 yıldır nesilden nesile
1903’ten bu yana Ailecek saatçilik sektörüyle uğraşan Mustafa Tahan, 114 yıldır Reklam Saatçilik ismiyle Ispartalılara hizmet ediyor. Tahan, “Sektörümüz ölmedi çünkü her şey zamana bağlı zamansız yaşamak zor. Yeni nesil saati yine de hala daha kullanıyor. Niye kullanıyor derseniz aksesuar olarak” diyor.
Gazeteniz Akdeniz, Isparta’nın köklü esnaflarını gündeme taşımaya devam ediyor. Mesleklerini ayakta tutmak için yoğun çaba sarf eden esnaflar, büyük markalarla yarışmaya çalışıyor. 1903 yılında kurulan Reklam Saatçilik, 114 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Tahan ailesinin kurduğu Reklam Saatçilik, sektörü ayakta tutuyor.
BÜYÜKBABADAN BUGÜNLERE
Akdeniz muhabirine kuruluş hikayelerini anlatan Tahan, ayrıca da sektörünü de değerlendirdi. Tahan, “Isparta’da biz aile geleneği olarak saatçilik sektöründe uzun yıllardır devam ediyoruz. Kuruluşumuz 1903. Rahmetli büyükbaba ilk kurucumuz. Büyükbabamın ismi de aynı şekilde Mustafa ben büyükbabamın ismiyle devam ettiriyorum. Bizim Türkiye’de ki ailevi kültürden gelen isimler hep devam ediyor zaten. Babamın ismi Hüseyin oğlumun ismi de Hüseyin bu şekilde devam ettiriyoruz. Büyükbaba Antalya da dayısından öğreniyor saatçiliği. Yani aile mesleğimiz dayıdan büyükbabaya, büyükbabadan babaya, babamdan da bana geçti. Şimdi iki oğlum var onlara da aynı şekilde bu mesleği öğretmeye devam ediyoruz.
SEKTÖRÜMÜZ ÖLMEDİ…
Oğullarımdan büyük bitirdi üniversiteyi şuanda futbol hakemliği yapıyor hem de bu mesleğe devam ediyor. Diğeri de burada üniversite okuyor. 114 yıldır reklam saatçi ismiyle devam ediyoruz. Büyükbabamın çalıştığı semtler genellikle yıkılan sıra mağazalarının olduğu yerde. O zamanlar tabi iş yerlerinde genellikle ahşap şekildeydi. Sabah iş yerlerine geldikleri zaman kepengi kaldırıp çubuğu koyarak dükkan açılmış oluyordu. Çok eski koleksiyonlarım pek yok kıymeti bilinmedi satıldı. Rahmetli babamızın dönemlerinde yurt dışından gelenler vardı hep. Halıcılık sektörümüz olunca hep rehberler dolaştırır bizim buraya da gelirlerdi. Mesela duvar saati, masa saati, kol saati iyi para verdikleri için hep satıldı o dönemlerde. Ama yine benim elim de eski bir kostantine olarak yapılmış cep saati var. İki tane duvar saati var kurmalı. Yeni nesil saati yine de hala daha kullanıyor. Niye kullanıyor derseniz aksesuar olarak. Yani saate bakmasalar da kolda yine de saat var. Sektörümüz ölmedi çünkü her şey zamana bağlı zamansız yaşamak zor. Cep telefonu tamam kabul ediyorum ama kol saati satışlarımız hem kaliteli iki yıl garantili hep gençler alıyorlar genelde. Çoğunlukla da bizim müşterimiz bayan müşteri. Ama bayan müşteri gelip de bayan saati almıyor. Erkek saati alıyor hediyeleşmek için. Eskiden erkekler gelir bayanlara saat alırdı şimdi tersine döndü. Sektör ölmemesi için tabi bende çabalıyorum ama ben her zaman diyorum ileriki yıllarda usta aranacak. Bizler son ustayız. Mesela Avrupa da yaşayan gurbetçi dostlarımız geldiği zaman toplu şekilde saatleri getiriyorlar. Ben hemen yaparım diyorum onlar şaşırıyor. Ne oldu diyorum biz bir pil için AVM de ki satış yerlerine gidip bir pil için 1 ay 2 ay randevu veriyorlar diyorlar. Yani bizim de ülkemiz de yıllar sonra bu olay yaşanacak. Baktığımız zaman öyle çünkü usta yetişmiyor artık. Şimdiki gençlerimiz bir anda köşeyi dönmek istiyor sabırlı değil. Bizim de aile mesleği olduğu için biz devam ettirmeye çalışıyoruz bu işi.”
“TÜM MESLEKLERİN SIKINTILARI AYNI”
Seyyar satıcılara da bir düzenleme gelmesi gerektiğinin altını çizen Reklam Saatçilik Sahibi Mustafa Tahan, “ Mesela yasal olarak saat satışlarını seyyarcıların satmamasını isteriz. Çünkü yasal değil kontrol mekanizması yok maliye ilgilenmesi gerekir esnaf odası ilgilenmesi gerekir belediye ilgilenmesi gerekir. Sadece benim sektörde değil bütün meslek içerisinde ki diğer arkadaşlarımızın da aynı sıkıntıları var. Bir düze girmesi gerekir ben vergi veriyorsa diğer bu işleri yapan kişilerin de vergi vermesi gerekir ki ülkemiz o şekilde gelişsin. Saatler genellikle Türkiye de üretilmiyor. Hazır olarak gelir ama biz yedek malzeme olarak temin ederiz. Arıza olduğu zaman arızasını gideririz eskiden mekanik saatler vardı. Tabi mekanik saatler ustalık gerektiren bir olaydı. Her türlü tamiratıyla uğraşılıyordu şimdi artık hazırcılığa döndü. Yoğunlukla pil değişimi, kayış değişimi veya içerisinde arıza varsa komple mekanizması motoru dediğimiz motor değişiyor. Tabi el becerisi olmadan bunlar yapılmaz gün geçtikçe artık hazıra döndü her şey” diyerek sözlerini tamamladı.