Tarih: 04.01.2018 07:11
Tarihi konak tarih olmasın!
Isparta’da giderek artan kırsal turizm faaliyetleri nedeniyle gül ve lavanta sezonunda kalacak yer bulma sıkıntısı yaşandığı dile getiriliyor. Gül ve lavantanın yetiştiği bölgedeler de konaklama tesisi anlamında henüz ortaya konulan bir örnek yok. SDÜ Mimarlık Fakültesinden Dergisine Prof. Dr. Şefika Gülin Beyhan ve Birsen Haştemoğlu bu konuda örnek olabilecek bir öneri getirdiler. Demirci Mehmet Efe konağı butik otel olsun.
Isparta’da gül, lavanta gibi enstrümanlarla birlikte kırsal turizm potansiyeli her geçen gün artıyor. Kırsal, yerel turizm faaliyeti yürütülen Safranbolu, Beypazarı, Şirince, Taraklı vb. yörelerde geleneksel konutların restorasyonu ve turizm amaçlı kullanılması ile sürdürülebilir bir turizm konaklama endüstrisine doğru örnekler yer alıyor. Isparta ise bu konuda henüz bir proje ortaya koyabilmiş değil. Bu eksikliği gören SDÜ Mimarlık Fakültesinden Dergisine Prof. Dr. Şefika Gülin Beyhan ve Birsen Haştemoğlu hazırladıkları makale ile Gönen İlçesi İğdecik Köyünde bulunan Demirci Mehmet Efe konağının butik otel olarak kullanılabileceğini ortaya koydular. Toplam 800m2 yapı büyüklüğe sahip konakta 10 odalı bir butik otel yapılmasının, kaderine terk edilmiş tarihi binanın korunmasına da katkı sağlayacak.
TARİHİ KONAĞA BUTİK OTEL ÖNERİSİ
Milli Mücadele yıllarında Demirci Mehmet Efe 1920 yılında yedi ay süreyle Isparta ili Gönen İlçesi İğdecik Köyünde bulunun konakta ikamet ediyor. Bu binayı karargâh binası olarak kullanıyor. Bir dönemin tarihine tanıklık etmiş olan konak günümüze değin ayakta kalmayı başarmış. Ayrıca konak, tarihi değerinin dışında mimari anlayışı ve gösterişli süslemeleri ile Geleneksel Isparta Evleri içerisinde önemli bir yere sahip. Ancak gerek plan kurgusu, gerek yapım sistemi, gerekse bezeme özellikleri ile Batı Anadolu geleneksel konut kültüründen izler taşıyan yapı günümüzde oldukça harap durumda. Yapı hem yazınsal literatürde hem de Isparta Mimari Değerleri açısından hak ettiği ilgiyi görememiş. SDÜ Mimarlık Bilimleri ve Uygulamaları Dergisine Prof. Dr. Şefika Gülin Beyhan ve Birsen Haştemoğlu tarafından hazırlanan makalede, Demirci Mehmet Efe konağı olarak bilinen tarihi yapının kentin mimari değerleri arasına kazandırılması için turizm amaçlı olarak yeniden işlevlendirilme önerisi geldi.
KIRSAL TURİZM İÇİN İYİ BİR ALTERNATİF
Prof. Dr. Şefika Gülin Beyhan ve Birsen Haştemoğlu tarafından kaleme alınan makalede yerel ve bölgesel olarak turizmin ekonomik açıdan gelir elde edilmesini sağladığı belirtilerek “Türkiye’nin pek çok yerinde tarihi ve geleneksel yapıların turizm amaçlı kullanımı orta düzeyde ilgi alanı oluşturmaktadır. Safranbolu, Beypazarı, Şirince, Taraklı vb. kırsal/yarı kırsal nitelikteki geleneksel dokusu ile tanınan yörelerde geleneksel konutların restorasyonu ve turizm amaçlı kullanılması ile sürdürülebilir bir turizm konaklama endüstrisine doğru örnekler kazandırılmıştır. Çalışma kapsamında da önemli bir kültürel varlık ve mimari miras olarak Demirci Efe Konağı ele alınmıştır. Demirci Efe Konağı yerel hafızada Milli Mücadele dönemini ifade etmesi, mimari ve yerel kimliği ile önem taşımaktadır” deniliyor.
MİMARİ YAPISI BUTİK OTEL İÇİN UYGUN
Demirci Efe konağı olarak bilinen tarihi yapının butik otel olarak yeniden işlevlendirilmesi önerilerek projesi içinde öneriler getirilen makalede “Türk evi olarak adlandırılabilen Osmanlı Dönemi geleneksel konutları, bölgelere göre; yaşam tarzı, malzeme, iklim gibi faktörlere göre değişiklik gösterse de tasarım öğeleri açısından ortak bir dile sahip olduğu konusu genel kabul görmektedir. Kültürel ve tarihsel değerlerimizi yansıtan bu eserlerin; korunması, onarılması ve yeniden kullanılması büyük önem taşımaktadır. Her ne kadar bu konutların özgün işleviyle yaşatılması birincil öncelik olsa da günümüz şartlarında bu yaklaşımı görmek mümkün olmamaktadır. İkinci alternatif ise bu konutların konaklama amaçlı kullanılması olabilir. Pansiyon turizmi göz ardı edilmemekle birlikte, turizmde yeni bir kavram olarak ülkemizde yaygınlaşan butik otel; geleneksel Türk evinin otele dönüşümünde tasarım ve fonksiyon öğelerinin çakıştırılmasında uyum göstermektedir. Geleneksel Türk evinin butik otele dönüşümü sırasında ve sonrasında koruma, yerellik ve sürdürülebilirlik öğeleri değerlendirilmeli ve sağlanmalıdır. Yerel özelliklerin kullanılması, yerel özelliklerin ortaya çıkarılabilmesi ve sunulmasına imkân verirken, bu konu değerlendirilirken turizmin kitlesel yaklaşımından kaçınılmalıdır. Öyle ki bu yaklaşım Türk evinin orijinal değer ve özelliklerine zarar verebilir. Bu noktadan hareketle Isparta ili ve çevresi için tarihi ve mimari açıdan önem taşıyan İğdecik Demirci Efe konağının butik otel fonksiyonu verilerek yaşatılması uygun bulunmuştur. Çalışma kapsamında barınma amaçlı kullanılmış olan Demirci Efe konağının, mimari biçimlenmesi, plan organizasyonu ve mekân örgütlenmesine uygun bir işlev seçimi ile turizm yapısına dönüştürme çalışması yapılmıştır” ifadelerine yer verildi.
TARİHİ KONAĞIN GELECEĞE AKTARILMASINI SAĞLAR
SDÜ Mimarlık Fakültesinden Dergisine Prof. Dr. Şefika Gülin Beyhan ve Birsen Haştemoğlu tarafından hazırlanan makelenin sonuç bölümde ise şunlara yer verildi.
“Çalışmada ulaşılan elde edilen en önemli sonuç; önemli tarihsel olayların cereyan ettiği, yerel hafızada yer etmiş ve ayakta kalmayı başarmış bir mimari yapının sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Yerel çerçevede bilinen bir mimarinin daha geniş kitlelere turizm yoluyla tanıtılabilmesidir. Turizm olgusuna katılan turistin mekânda farklı deneyimler yapabilmesini sağlamaktır. Çalışmada incelenen yapı, içerisinde yaşandığı dönemin toplumsal olayları, bölgenin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yapısı, dönemin mimari özellikleri açısından önem taşımaktadır. Yapının turizm amaçlı kullanımına karar verilmesini de taşıdığı farklı boyutlardaki özellikleri gerekçelendirmektedir. Günümüzde kentsel ve kırsal alanda yok olmaya yüz tutmuş yapıların varlığını sürdürmesinde, korunmasında, koruma şekli ile yapı kullanımının organize edilmesi tercih edilmektedir. Bu çalışmada da koruma-kullanma dengesi ile bir yapının ayakta kalması, yaşatılması sağlanırken tercih edilen işlev nedeniyle bir bölgenin/yerelin kalkınması, cazibe merkezi haline gelmesi söz konusu olacaktır.” Gülses Gazetesi
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —