Teknoloji bağımlığı tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık

Yeşilay Isparta Şubesi Eğitim Birimi Başkanı ve SDÜ Öğretim Görevlisi Sosyolog Ahmet Aydın, teknoloji bağımlılığının tedavi edilmesi gereken rahatsızlıklar içerisinde yer aldığını belirterek, bu konuda Isparta’daki sıkıntının  ‘Onun çocuğunda var benim çocuğumda olsun’ anlayışında yaşandığını söyledi. Teknoloji bağımlığıyla ilgili ailelere seslenen Aydın, “Teknolojiyi çocuklarınıza kontrollü kullandırın” dedi.
Çağımızın en önemli rahatsızlıklarından birisi de teknoloji bağımlılığı. Isparta’da da teknoloji bağımlılığının önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Yeşilay tarafından seminerler düzenleniyor. Yeşilay Isparta Şubesi Eğitim Birimi Başkanı ve SDÜ Öğretim Görevlisi Sosyolog Ahmet Aydın, teknoloji bağımlılığının tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık olduğunu belirterek, ailelere önemli uyarılarda bulundu.
İLETİŞİM ÇAĞINDA İLETİŞİMSİZ BİR HAYAT YAŞIYORUZ
Teknoloji bağımlılığının günümüzün en önemli sıkıntılarından birisi olduğunun altını çizen Sosyolog Ahmet Aydın, “Teknoloji bizim hayatımıza televizyonla girdi. Biz zannettik ki televizyonlar bizi birleştirecek, buluşturacak. İlk başlarda böyleydi. Bir köyde ya da mahallede bir televizyon ya var ya yok, orada insanlar toplanıyor, merakla birlikte film izliyorlardı. Daha sonra internet devreye girdi. İnternetin devreye girmesiyle kısmen iletişimimiz kolaylaştı. Ama şuanda iletişim çağında iletişimsiz bir hayat yaşıyoruz” dedi.
ANNE VE BABALAR ÇOCUKLARINI TABLETLERİN ELİNE BIRAKIYORLAR
Özellikle cep telefonları ile tabletlerin devreye girmesiyle her çocuğun elinde bir akıllı telefon, tablet olmaya başladığını belirten Aydın, “Bundan dolayı her çocuk kendi odasına çekildi, anne ve babadan kopuk, belki sosyal medyada binlerce arkadaşı var ama yapayalnız. Çocukları teknolojiye alıştıranlar maalesef biz anne ve babalar. Burada annelere biraz daha fazla yüklenmek gerekiyor. Anneler kendi günlerinde, arkadaş toplantılarında rahat konuşabilmek için çocuklarına cep telefonu ve tablet veriyorlar. Daha kundaktaki çocuğun eline telefon veren aileler var. Çocuğun tableti açmasının ve 1-2 hareket yapmasından dolayı aileler onu çok zeki olduğunu zannediyorlar. Oysaki o zekilik göstergesi değil. Anne ve babalar çocuklarına eğitim verme yerine onları tabletlerin eline bırakıyorlar” şeklinde konuştu.
TEKNOLOJİYİ ÜRETEN JAPONYA’DA 12 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE SATIŞ YAPILMIYOR
Teknoloji konusunda en ileri olan ülkelerden birisi olan Japonya’da 12 yaşından küçük çocuklara cep telefonu, tablet gibi teknolojik cihaz satışının yapılmadığını dile getiren Ahmet Aydın, “12 yaşından önce çocukların ailelerle vakit geçirmesini öneriyorlar. Onlar teknolojinin zararlarını bildikleri için kontrollü şekilde çocuklarına teknolojiyi kullandırıyorlar” dedi.
TEKNOLOJİDE SIFIR TOLERENS ŞANSIMIZ YOK
Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeşilay olarak madde bağımlılığına, alkol bağımlılığı ve tütün bağımlılığına sıfır tolerans diyoruz. Ama teknoloji bağımlılığına sıfır tolerans deme şansımız yok. Çünkü teknolojiyi hepimiz kullanıyoruz. Ama bunu kontrollü kullanmak gerekiyor.
TÜRKİYE’DE YAKLAŞIK 300 ÇOCUK BU OYUNDAN DOLAYI ÖLDÜ
Artık günümüzde internet aracılığıyla çocuklar her türlü yasal olmayan maddeye kolayca ulaşabiliyorlar. Cinsel içerikli kanallara, diğer uyuşturucu maddelerin satıldığı yerlere internet aracılığıyla ulaşabiliyorlar. Ayrıca internet oyunlarının çocuklar üzerinde olumsuz etkisi de var. Bu yıllardan beri devam edegelen bir olgu. Ancak biz birilerinin başına gelince böyle bir şey varmış diyoruz. Mavi Balina diye bir oyun var. Türkiye’de yaklaşık 300 çocuk bu oyundan dolayı öldü. Isparta’da da 1-2 çocuğumuz bu yüzden hayatını kaybetti. Bana, benim çocuğuma bir şey olmaz anlayışı var. Oysaki yarının ne getireceğini kimse bilemiyor. Oyunlarda 3 can vardır, çocuklar  ve anne, babalar da hayatı biraz böyle yaşıyor. Zannediyoruz ki 3 canımız var, oysaki tek canımız var. Vakti saati geldiğinde o gidecek ve geri dönüşü olmayacak.
BUNLARIN HEPSİ BİZ ANNE VE BABALARIN HATASI
Teknoloji çocuklarda asosyal kişilik bozukluklarının oluşmasına sebep oluyor. Çocuğun sosyal medyada yüzlerce arkadaşı var ama akşam evinize bir misafiriniz geldiği zaman çocuğunuz içeri girip hoş geldiniz diyemiyor, iletişim kuramıyor. Ayrıca çocuğu obezite yapabiliyor. Davranış bozukluğuna da neden olabiliyor. Zaman zaman sosyal medyada görüyoruz çocuk televizyon izlemeden, tabletle oynamadan duramıyor. Bunların hepsi biz anne ve babaların hatası.
AYDIN’DA SOSYAL MEDYADAN TANIŞTIĞI KİŞİ EVİNİ SOYMUŞ
Teknoloji sosyal medyada bizi yanlış şeylere de yönlendiriyor. Aydın’da yaşanan bir olayda çocuk sosyal medyada karşı taraftan biriyle tanışıyor. Muhabbeti artırdıktan sonra evinin adresini veriyor. Biz bu hafta tatile gideceğiz 3 gün yokuz diyor. Tatilden dönünce bir bakıyorlar evlerine hırsız girmiş. Polis bunu normal bir hırsızlık olarak görmemiş. Çünkü hırsız alacağını aldıktan sonra gitmemiş ve 3 gün evde tatil yapmış. Konuyu araştırınca kız çocuğunun sosyal medyadan tanıştığı kişinin bu işi yaptığı görülüyor.
SELFİE ÇEKENLER ÖLENLER OLUYOR
Selfie çekeceğiz diye ölenler yaralananlar oluyor. Gençlerimiz kulaklık takıyor, yolda kaza yapabiliyorlar. Bunların hepsi teknolojinin insanlara getirdiği olumsuzluklar.”
JAPONLAR VERMİYORSA BİZ DE VERMEYECEĞİZ
Öte yandan teknoloji bağımlılığı konusunda ailelere seslenen Ahmet Aydın, “Teknolojiyi üreten Japonlar 12 yaşından önce çocuklarının eline telefon ve tablet vermiyorsa biz de vermeyeceğiz. Çocuğumuza birileri bakacaksa çocuklarımızı ya kreşe ya da anneanne, babaanneye baktıracağız. Çalışmıyorsa anne, kendisi bakacak. Çocuğu televizyona baktırmayacak, tablet ve cep telefonu aracılığıyla çocuğa bakmayacaklar.
KIZIMA 20 YAŞINDA CEP TELEFONU ALDIM
Ben özel sektörde 24 yıldır eğitim işiyle uğraşıyorum. 20 yaşıma kadar kızıma cep telefonu almadım. O süreçte en iyi telefonu alma imkanım vardı ama biz zararlarını bildiğimiz ve çocuğumuza da küçüklüğünden itibaren neyi ne zaman almamız gerektiğini öğrettiğimiz için almadım. Kendisi de istemedi. Kızım SDÜ’de hukuk fakültesi okuyor, şuanda telefonu sadece iletişim için kullanıyor. Sosyal medya hesabı yok, sadece iletişim amaçlı kullanıyor. Demek ki anne ve baba isterse bu mümkün. Önce çocuğu teknolojiyle doyuruyoruz sonra bunu bırak diyoruz. Ama çocuk bırakmaz, alışkanlık kolayca terk edilemez” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DE NÜFUSA GÖRE CEP TELEFONU SATAN
DÜKKANLARIN EN FAZLA OLDUĞU YERLERDEN BİRİSİ ISPARTA’DIR
Diğer taraftan teknoloji bağımlılığının Isparta’daki durumuyla ilgili bilgi veren Yeşilay Isparta Şubesi Eğitim Birimi Başkanı ve SDÜ Öğretim Görevlisi Sosyolog Ahmet Aydın, şunları söyledi: “Isparta’da bir çok şeyi bahsettiğimiz zaman yok ya diyorlar. Madde bağımlığıyla ilgili sayı veriyoruz o kadar yoktur diyorlar. Çünkü kabullenmek istiyorlar. İlçelere seminere gidiyoruz, seminer bittikten sonra hiç ummadığınız yerden 8-10 tane madde bağımlısı çıkıyor. Küçük yerlerde inatlaşmalar, çekememezlikler biraz fazla olur. Türkiye’de nüfusa göre cep telefonu satan dükkanların en fazla olduğu yerlerden birisi Isparta’dır.  Anne, baba şöyle düşünüyor; ben yiyip içemedim, çocuğum yesin, içsin, kullansın. Anne ve baba asgari ücretle çalışıyor, kendilerinde eski telefon var, çocuklarına akıllı telefon almışlar. Neden alıyorsun diye sorduğumuzca ‘çocuğum sınıfta mahcup olmasın’ diyorlar.
ISPARTA’DAKİ SIKINTI ‘AHMET’İN ÇOCUĞUNDA VAR BENİM ÇOCUĞUMDA DA OLSUN.’
Isparta küçük yer olunca herkes birbirini tanıyor. Ahmet’in çocuğunda var benim çocuğumda neden olmasın anlayışı var. Bu yüzden okullarda yöneticiler ve öğretmenler ciddi sıkıntı içerisindeler. Isparta’daki sıkıntı ‘Ahmet’in çocuğunda var benim çocuğumda da olsun.’
ISPARTA’DAKİ SAYILAR DAHA FAZLADIR
Yeşilay’ın geçen yıl yaptığı bir çalışma var. Isparta’daki oranlar o verilen rakamların üzerindedir. Toplantılarda bunu çok rahat görüyoruz. Dün Uluborlu’da 400 öğrencinin katıldığı seminerde tüm öğrencilerin elinde akıllı cep telefonu vardı.
SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİLGİ ALINABİLİR
Isparta madde bağımlılığında da sıkıntılı bir il. Maddeye bulaşanlar para bulmak için hırsızlık yapmaya başlıyorlar. Senin çocuğunun elinde son model telefon olursa kendi evindeki her türlü teknolojik aleti satan birey senin çocuğunun elindeki telefonu da çalabilir ve çocuğuna zarar verebilir.  Şuanda teknoloji bağımlılığı tedavi edilmesi gereken bağımlılıklar içerisinde. Yeşilay’ın YEDAM diye bir merkezi var. Bu bir danışmanlık merkezi. Bu bazı illerde hizmet veriyor. Telefonla oradan destek alınabilir. Isparta’da il sağlık müdürlüğünden bu konuda destek alınabilir.
BUNUN DEVLET POLİTİKASI OLARAK ELE ALINMASI GEREKİYOR
Psikologlardan bu konuda destek alınabilir. Kişi bağımlılıktan kurtulmak için gönüllü olacak, istekli olacak, iradeli ve kararlı olacak. Bunları yaparsa herkes her türlü bağımlılıktan kurtulabilir. Çocuk ailesi istedi diye bağımlıktan kurtulmaz. Kendisinin istemesi lazım. Tüm bağımlılıklardan kurtulmanın en güzel yolu hiç başlamamak. Özellikle yeni anne ve baba adaylarını bu anlamda eğitmek gerekiyor. Bunun devlet politikası olarak ele alınması gerekiyor.” GÜLSES GAZETESİ