Teröre ve Teröriste Güvenilir mi? Sorusunda; Isparta İkiye Bölündü!

‘Terörsüz Türkiye’ PKK Terör örgütünün silahlarını yakmasını değerlendiren Ispartalılar, teröre ve teröristlere kesinlikle inanmadıklarını belirterek; “41 yıllık süreçte Türkiye Cumhuriyeti terörü bitirmek için dört defa barış süreci başlatmasına rağmen, süreci baltalayan, bozan hep terör örgütü olmuştur. Onun içindir ki, teröre ve teröriste asla güvenilmez” dediler. 

Ülkemizde 22 Ekim 2024 tarihinde Cumhur ittifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında kürsüden söylediği ‘Terörist başı gelsin mecliste DEM grubunda tüm Türkiye’ye terör örgütünü lağvettiğini haykırsın’ açıklamasıyla başlayan ‘Terörsüz Türkiye’ projesinde konu PKK’lı teröristlerin silahlarını yakma olayına kadar geldi. Terör örgütü PKK, 47 yıl sonra silah bıraktı. PKK'lı grup Irak Süleymaniye'deki tören alanında silahlarını kazana bırakarak yaktı. 

“HÜKÜMETE DEĞİL, PKK VE 

DEM PARTİ’YE GÜVENMİYORUZ” 

‘Terörsüz Türkiye’ projesini Ispartalılara sorduk. Vatandaşların hemen hemen tamamına yakını Hükümetin, terörün bitmesi ve ülke gündeminden tamamen çıkması adına yaptığı girişim ve çalışmalardan memnuniyet duyduklarını ve takdirle karşıladıklarını ifade ederek, süreç konusunda PKK Terör Örgütü ve onun Meclisteki temsilcisi DEM Partiye asla ve asla güvenmediklerini söylediler. 

“TÜM BARIŞ SÜREÇLERİNİ BOZAN HER 

ZAMAN TERÖR ÖRGÜTÜ OLMUŞTUR” 

Teröre ve Teröriste Güvenilir mi? Sorusunu yanıtlayan Vatandaşlar; “PKK Terör Örgütünün kurulduğu 1978 yılından günümüze kadar geçen 41 yıllık sürede Türkiye Cumhuriyeti Devleti Devleti, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal dahil, terörü bitirmek için dört defa barış süreci başlatmasına rağmen, süreci baltalayan, bozan hep terör örgütü olmuştur. Bunun son örneğini 2013 yılında devletimiz tarafından başlatılan ancak 2025 yılında Terör Örgütü tarafından bozulan ‘Çözüm Süreci’ olmuştur. Onun içindir ki, teröre ve teröriste asla güvenilmez. Evet, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde konu terör örgütünün silahları yakmalarına kadar geldi. İnşaallah bundan sonra da terör örgütü ve onları temsil eden siyasi parti sürecin gereğini yapar ve proje başarıya ulaşır. Hükümetten talebimiz, Terörsüz Türkiye sürecini teröristlere ve onları temsil eden siyasi partiye güvenmeden ve tamamen temkinli ve dikkatli bir şekilde sürecin işlemesini sağlamalıdırlar. Zira, terör örgütü süreci yine bozarlarsa bu defa devletin hiçbir şekilde PKK’nın gözünün yaşına bakmadan, acımadan terör örgütünü tamamen ortadan kazıyıncaya kadar imha etmelidir. Çünkü, defalarca hainliğin örneğini yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir daha böyle bir hainliği kaldıramaz” dediler. 

“ZATEN TERÖRLE MÜCADELE BAŞARILI 

BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYORDU” 

Bazı vatandaşlar ise, terör örgütüyle müzakere değil, mücadele edilmesi gerektiğini belirterek; “Devletimiz zaten PKK terör örgütü ile gerek yurt içinde gerek yurt dışında en etkin bir şekilde sürdürüyordu ve bu mücadele sonucunda terör örgütü bitme aşamasına gelmişti. Uçaklar, İHA ve SİHA’larla her gün 8 – 10 terörist öldürülüyordu. Terörle mücadele böylesine başarılı bir şekilde sürerken ve örgüt bitme noktasına gelmişken terör örgütüyle anlaşma sağlamanın yanlış olduğunu düşünüyoruz. 

“ASLA TERÖR ÖRGÜTÜNE 

TAVİZ VERİLMEMELİDİR”

Kaldı ki, terör örgütü bitme aşamasına geldiğini, mağaralardan başlarını bile çıkaramadıklarını çok iyi bildikleri için bu sürece evet dediler. Kendilerinde biraz güç bulsalar Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaşmaya devam ederlerdi. Madem ki, terör örgütü ile bir sürece girildi örgütün hiçbir şart ve dayatması kesinlikle kabul edilmemelidir. Örgüt, hiçbir taviz verilmeden kendini tamamen ortadan kaldırmalıdır. 

“TÜRK İLE KÜRT ARASINDA 

HİÇBİR EŞİTSİZLİK YOKTUR” 

Kaldı ki, Türk ile Kürt arasında yüzyıllardır hiçbir sorun yoktur ve olmamıştır. Türklerle Kürtler yüzyıllardar birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamışlar ve yaşamaya devam etmektedirler. Türk ile Kürt arasında Türkiye Cumhuriyeti Devletinde hiçbir eşitsizlik ve  adaletsizlik yoktur. Türk de Kürt de Milletvekili olabilmekte, Türk de Kürt de Vali olabilmekte, Türk de Kürt de Amir ve Memur olabilmekte, Türk de Kürt de mahkemelerde eşit olarak yargılanabilmektedirler” dediler. Bu ayrımcılığı yapan yıllarca kürtlerin haklarını savunuyorum yalanıyla saldıran PKK terör örgütü ve onun meclisteki temsilcisi parti olmuştur” şeklinde görüşlerin belirttiler.