Tostçu ve dönercimize kefilim

Isparta Lokantacılar, Kasaplar ve Fırıncılar Odası Başkanı Nuri Erdeğer, katıldığı televizyon programı Birebir’de gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Isparta’da Nisan ve bu ay içerisinde bir dönerci dükkanında yaşanan gıda zehirlenmesi konusuda değerlendirmede bulunan Erdeğer, açıkta satılan ekmeklere karşı da vatandaşları uyardı. Erdeğer ayrıca halk pazarlarında zabıtanın mesaisi bittikten sonra tezgah altlarından gramı düşük yufkalar satıldığı yönünde kendilerine şikayetler geldiğini ve bunları resmi yazı ile ilgili kurumlara bildirdiğini anlattı.
HALKIMIZ SEVE SEVE TOST VE DÖNER YİYEBİLİR
Isparta’da odaya kayıtlı 170 lokanta, 120-130  pastane, 50-55 fırıncı, 15-20 simitçi, 15-20 yufkacı, 50-60 çiğ köfteci ve 168 tane de dönerci olduğunu belirten Isparta Lokantacılar, Kasaplar ve Fırıncılar Odası Başkanı Nuri Erdeğer, Nisan ayında ve geçtiğimiz günlerde şehir merkezinde bir dönercide yaşanan gıda zehirlenmesi konusunu değerlendirdi. Erdeğer, “Nisan ayında bir dönercide zehirlenme olmuştu. O dönemde sostan, tavuktan oldu derken tam neticelenmeden geçti. O Ispartalı bir arkadaşımız değil. ben Isparta’daki esnaflarımıza güveniyorum. Isparta küçük bir şehir. Hangi esnafın kim olduğunu halkımız biliyor. Yıllardır üzerine basa basa halkımızın dikkat etmesi ve seçici olması gerektiğini söylüyorum. O dedikleri yer arada bir yer. İnsanlarımızın taktığı dönere bakması gerekiyor. Belki o arkadaşta da suç olmayabilir ama 2 kez olduğu için bir sıkıntı vardır diye düşünüyorum. Ama Isparta’da temiz, hijyen olmayan bir esnaf olursa zabıta ve tarım müdürlüğümüzü bizzat kendim arar söylerim. Ben tostçu ve dönercimize gerçekten güveniyorum ve kefilim. Hepsi temiz ve hijyen diye düşünüyorum. Halkımız seve seve tost ve döner yiyebilir. O esnafımız adına zehirlenen vatandaşlarımızdan özür diliyorum” dedi.
EL ARABASIYLA EKMEK TAŞIYORLAR
Öte yandan sokakta, pazarda satılan ekmeklere karşı vatandaşları uyaran Erdeğer, meslektaşlarına Isparta ekmeği konusunda güvendiğini belirterek, “İnşallah kaliteyi bozmayız. Kaliteyi bozmamamız için de fiyat istikrarı olması gerekir. Merdiven altı üretimlerin önlenmesi gerekir. Pazarda açıkta satılan, köylerden gelen ekmeklerin önlenmesi gerekir. Geçen bir tanesine kendim şahit oldum. Adam arabasından büyük Jumbo dediğimiz 150-160 tane ekmek indiriyor. El arabasıyla ekmeği köy pazarı dediğimiz Iyaş Otelin arkasına taşıyor. Onu görünce üzüldüm. Isparta yaşanabilir bir şehir olduğu için böyle şeyler olmaması gerekiyor. Bunu denetleyen arkadaşlara söylüyoruz ama onlar da yetişemiyorlar mı bilemiyorum ama gereği yapılmıyor diye düşünüyorum” dedi.
UNA AFAKİ ZAM GELİRSE EKMEK DE ZAMLANIR
Şuanda Isparta’daki ekmek fiyatlarının normal olduğunu kaydeden Isparta Lokantacılar, Kasaplar ve Fırıncılar Odası Başkanı Nuri Erdeğer, una gelebilecek afaki bir zam karşısında ekmeğe de zam sinyali verdi. Erdeğer, “Zannediyorum una 1 ay zarfında 1-2 lira zam gelecek.  Unun 1 kilogramını şuanda 1,35 TL’ye alıyoruz. Fırıncı meslektaşlarımın ekmekten kazanacağı para ekmek başına 10 kuruş yoktur diyebilirim. Una 5 lira gibi bir zam gelirse yapacak bir şey yok. Zararına yapmazlar. İşçi maliyetleri yükseldi. Onun için zamlanabilir. Ama şuanda böyle bir şey gözükmüyor” şeklinde konuştu.
GRAMI DÜŞÜK YUFKA SATILDIĞI YÖNÜNDE ŞİKAYETLER GELİYOR
Diğer taraftan halk pazarlarında akşam saatlerinde, zabıtanın mesaisi bittikten sonra tezgah altlarından gramı düşük yufkalar satıldığı yönünde kendisine şikayetler geldiğini anlatan Nuri Erdeğer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akşamüzeri mesai saati bittikten sonra pazarları dolaşan zabıta ekiplerimiz var. Mesai saati bittikten sonra fiyatları aşağı çekerek tezgah altında gramı düşük yufka satılıyormuş. Bu şikayetler bana da geldi. Ben hem tarım il müdürlüğüne hem de zabıta müdürlüğümüze resmi dilekçe ile bunu bildirdim. 15 gün geçti, gerekli denetimlerin yapılmasını bekliyoruz.
ISPARTA KÜÇÜK OLDUĞU İÇİN YANLIŞ YAPAN ESNAFI BİZ DE DENETLİYORUZ
Her şey denetim değil. Bir kere kendi yemeyeceği şeyi başkalarına yedirmemeleri gerekiyor. Ben fırıncı olarak kendimi söyleyeyim; temizlikten ekmeğin servisine kadar her şeyi düşünmem gerekiyor. Ama bu işçi ile olduğu için bazen eksiklikler ve aksaklıklar olabiliyor. Denetimler de az olmuyor. zabıta ve tarım il müdürlüğü periyodik denetimleri yapıyorlar. Isparta küçük olduğu için yanlış yapan esnafı biz de denetliyoruz. Bizim bir fabrikamız yok. Öğrenci, askere bağlı bir şehrimiz var. Memur şehri olduğumuz için kaliteli hizmet vermemiz gerektiğini esnafımız biliyor. Biz gerek gördüğümüzde esnafımızı uyarıyoruz.”
BAYRAMDA ÇALIŞACAK İŞÇİ BULAMIYORUZ
Son olarak işçi bulamama konusunu değerlendiren Erdeğer, “Ben kendim Ispartalının yerlisi değilim, köydenim. Kendi hayat hikayemi düşünüyorum, insanlarımızın çalışma şeyi yok, tembel. İşini düzgün yapmıyorlar. Türkiye’de büyük işçi açığı var. Fırınımda çalışacak dört dörtlük birisini bulsam parasız ortak alabilirim. Bizim işimiz o kadar ağır ki aslında. Mesela ekmekler tartılıyor. 30 gram ağır tartsa günlük 300-400 ekmek ediyor. 30 gram eksik tartsa 300-400 insanın vebaline girmiş oluyor. Onun için bize gerçekten ahlaklı, dürüst, Ahi Evran kültürünü almış esnaf ve işçiler yetişmesi lazım. İnsanlar geliyor masa başı iş istiyorlar. Mesleklerimiz kutsal meslekler. Bizim meslekte işçi eksikliği var. Bayram geliyor şimdiden sıkıntıya giriyoruz. Fırınları açmıyorlar. Çünkü işçi bulamıyorlar. Adama bayramda bin lira yevmiye veriyorsun adam çalışmıyor. Halbuki çalışsa kurban parasını çıkartacak. Ama çalıştıramıyoruz. Asgari ücretin üstünde maaş ödeniyor. Ekmekleri bedelsiz veriliyor. Fırıncılık aslında baş tacı edilecek bir meslek fakat işçi bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.