Türk Ocakları Isparta Şubesi’nin Ocakbaşı Sohbetleri Sürüyor; Türk Milliyetçilerinin Gözüyle ATATÜRK

Türk Ocakları Isparta Şubesi Ocakbaşı sohbetinin konusu Hakk'a yürüyüşünün 84. seneyi devriyesi nedeniyle " Türk Milliyetçilerinin gözüyle Atatürk", konuğu ise Milli Eğitim Şube Müdürü Zeki Kılıç oldu.

Açılış ve Hoşgeldiniz konuşmasını Ocak sekreteri Eğitimci Ahmet Sonkaya yaptı ve İstanbul'daki terör eylemini lenetleyerek vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifa diledi.       

Türkocağı Prof. Dr. Turan Yazgan Konferans salonunu dolduran SDÜ Öğretim üye ve öğrencileri ile Türkocaklılar çok özel bir akşam yaşadılar. Bir saat süren sohbette Kılıç özetle şöyle dedi: “Türk Milliyetçiliği batı kaynaklı bir fikre antitez olmayıp Metehan'da idealleşmiş, Bilge Kağan ile parlayıp Alpaslan ile Yurt tutmuş, Fatih ile Küresel hakimiyeti sağlamış, Enver'de bir rüya, Atatürk'te kurtuluş reçetesi, Atsız'da Fikir çilesi, Türkeş'te yeniden dirilişin özü olan bir düşünce sistemidir. Türkçülük, Türk olmak, Türkçe düşünmek, Türkçe konuşmak, Türkçe sevmek, Türk'ün zoruna talip olmaktır" diyen konuşmacı şöyle devam etti.

             "Osmanlı İmparatorluğu 15. yüzyılda 3 kıtaya yayılmış, 2 milyon kilometrekare'ye ulaşmış, Çağ açıp, çağ kapatmış ama özellikle Yavuz Sultan Selimin Halifeliği ve devamında Arap-İslam ülkelerinde ki ebussuut gibi İslam alimlerinin İstanbul'da toplanmaları, Şeyhülislam yapılmaları, Devletin yönetim istikametini belirlemede söz sahibi olmaları ve bunların pozitif bilime değer vermeyip  bir çok bilimsel gelişmeyi dine aykırı diye engellemeleri sonrası gerileme ve 1900 lü yılların başında Balkanlar, Trablusgarb hezimet ve toprak kayıpları sonucunu getirmiştir. Atatürk, Osmanlıyı bir ve bütün tutmanın yolunu, din birliğini öne çıkartan Osmanlıcılık ile değil, Ziya Gökalp'in Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak ideali ile olabileceğini görmüş ve bu çizgide yürümüştür.

              Atatürk, fikir sistemi olarak Türk Milliyetçisi idi, Türkçü idi. Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temellerini  Türkçülerle atmıştır. Düşünün, tüzüğü Türk Milliyetçiliğini yüceltmek, bütün Dünya'da ki Türklerin kültürel birleşmesi olan Turan'cılık olan Türk Ocaklarının Genel Başkanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'i Cumhuriyet Hükümetlerinin ilk Milli Eğitim Bakanı yapmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin Milli Devlet çizgisinin temellerini dönemin Türkçüleri M.Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, Ağaoğlu Ahmet, Azerbaycan asıllı  Zeki Velidi Togan gibi Türkçülerle atmıştır." dedi.

                Konuşmasını bir süre daha sürdüren Konuşmacı Gazi M.Kemal Atatürk'e rahmet dilerek sözlerini tamamladı. Soru-Cevap kısmında Ocak Başkanı Op. Dr. Şükrü Levent Başyiğit söz aldı ve Atatürk'ün "Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır, fakat, yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez, tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir, bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir. Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir, hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır, manevi köprülerini sağlam tutarak. Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların, yani dış Türklerin bize yaklaşmasını bekleyemeyiz, bizim onlara yaklaşmamız gereklidir." dediğini hatırlatarak  O'nun Türkçü, Turancı yanını bir kez daha vurguladı.

Hakk'a yürüyüşünün 84.seneyi devriyesinde rahmet dilenerek ve Ne Mutlu Türküm Diyene sözleri ile sohbet sonlandırıldı.