Tarih: 27.01.2018 06:41

Uluğbeyliler mermer ocağını istemiyor

Facebook Twitter Linked-in

Senirkent İlçesi'ne bağlı Uluğbey Köyü'nün 900 metre yakınına mermer ocağı açılmak istenmesine köylüler karşı çıkıyor. Bu kapsamda köylüler, Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu öncülüğünde İlimizdeki 5 kuruma dilekçe vererek, mermer ocağı projesinden vazgeçilmesini istediler.
 
Senirkent'e bağlı Uluğbey Köyü'ne yaklaşık 900 metre uzaklıkta mermer ocağı açılmak istenmesine tepki amacıyla köylüler ve Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu (A Platformu) tarafından daha önce toplantı yapılmıştı. Bu toplantının ardından köylüler ve platform üyeleri önceki gün Isparta’daki Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne giderek mermer ocağına neden karşı çıktıklarını anlatan dilekçeleri verdiler. Köylüler verdikleri dilekçede mermer ocağının doğayı katledeceğini ve bölgedeki tarımsal üretimi durduracağını savundular.
İŞTE 5 KURUMA VERİLEN O DİLEKÇE’NİN ÖZETİ
“Açılmak istenen mermer ocağı Senirkent, Uluborlu ve Uluğbey’e çok fazla zarar verecek durumdadır. Öncelikle sınırlarında açılmak istenen Uluğbey başlı başına bir kültür merkezidir. Köyün nüfusu yazın 1500, kışları 600’dür. Köyün tarım arazisi 2000 hektardır. Bu alanlarda üzüm, elma, kiraz, kayısı, vişne, badem üretilmektedir. Hayvancılık olarak küçükbaş koyun üretimi yapılmaktadır. Küçükbaş hayvanların besi alanı mermer ocağı açılmak istenen yerdedir.
MERMER OCAĞI AÇILACAK YERİN ÖZELLİKLERİ
1-Köyün su kaynağına yaklaşık 900 metre mesafededir, köye gelen içme su kaynağı borularının geçtiği yerdedir.
2-Hayvancılıkla uğraşan köyün besihaneleri oradadır.(Koyun besihaneleri)
3-Mermer ocağı açılacak tepe tarım yapılan ovanın kuzeyinde ve üstündedir ve bütün toz rüzgarın estiği yön olan kuzeyden güneye ovaya taşınacaktır.
4-Uluğbey Köyü Kutsal Veli Baba Sultan türbesi bulunmaktadır; inanç merkezidir. 1200 yıllık tarihi olan bir köydür.
5-Köyün çevresinde 29 yatır vardır. Bu yatırlar vakıflara tescil edilmiş durumdadır.
Yapılan proje tanıtım dosyasında suyun en yakın yerleşim yerinden alınacağı belirtilmektedir. Bu durumda en yakın yerleşim yeri Uluğbey’dir.
BUNUN ANLAMI ÇOK FAZLA TOZ DEMEKTİR
Dosyada su kullanımı personelin kullanacağı ve işletmede kullanılacak su olarak hesaplama yapılmıştır. Su hesabı 40 işçiye göre yapılmıştır ve kişi başına günlük su miktarı 150 lt ile 40 lt. çarpıldığında toplam 6.000 kg. ortaya çıkmaktadır (6 ton) İşletmede kullanılacak su için 2 adet tel kesme ve 4 adet sayalama makinelerinde su kullanılacaktır bu su ise saatte 800 litredir. Günde 16 saat çalışacağı için günlük toplam 12.800 litre(12 ton, 800 litredir.) Ayrıca tozlanmayı önlemek amacıyla su kullanılacaktır, bunun miktarı dosyada verilmemiştir. Kışın su donacağı için susuz kesim yapılacak denilmektedir. (Bunun anlamı da çok fazla toz demektir.)
SORU ŞUDUR: BU KADAR SU NEREDEN BULUNACAKTIR?
Bütün toplamlara baktığımızda günlük 23 ton 80 lt. dir. (23 ton 800 litre) su kullanılacaktır. Bu su Uluğbey’den alınacağına göre, Uluğbey Köyüne su Eğirdir Gölünden gelmektedir. Su kaynakları koruma yönetmeliğine göre bu mermer ocağı işletmeleri su kaynaklarına 3 km. mesafede açılamaz. Köyün zaten yetersiz olan su kaynakları 900 metrede ise bu ocak yasalara göre açılamaz durumdadır. Sulama suyu dikkate alındığında ise bambaşka bir acı gerçek ve dram ortaya çıkmaktadır.
99,33 HEKTARLIK SAHANIN 24,09 HEKTARLIK KISMINDA BAŞLANGIÇ OLARAK ÜRETİM YAPILACAK
Mermer ocağı işletmesi “proje tanıtım dosyasında” belirtilen diğer bilgiler yine tüyler ürperticidir: Mermer ocağının 6 yıllık olacağı, üretim durumuna göre faaliyetin devamının sağlanacağı belirtilmektedir. Günlük 16 saat 2 vardiya, yıllık 300 gün 12 ay çalışacak denilmektedir. 99,33 hektarlık sahanın 24,09 hektarlık kısmında başlangıç olarak üretim yapılacaktır denilmektedir.
KAZINACAK DENİLEN TOPRAK 60 BİN YILDA OLUŞAN BİR TOPRAKTIR
Alt kattaki mermeri alabilmek için üst katmandaki 60 santimlik toprak kazınacak denilmektedir. Üst katmandaki toprağın her bir cm’si yaklaşık 800 ila 1200 yılda oluşan topraktır. Toprak insanlığın ortak değeridir ve yerinde kalmalıdır. Kazınacak denilen toprak 60 bin yılda oluşan bir topraktır. Dosyada, üretim yapan “toprak hafriyat olarak nitelendirilmektedir”.(Faaliyet sonunda rekreasyon amaçlı değerlendirilecektir denmektedir. Hiçbir mermer ocağı bu işlemi yapmamaktadır ve kamu kurumları “yapmadın” dememekte ve takibini yapmamaktadır.)
İNSANLARIN AKCİĞERİNE YAYILACAK TOZ MİKTARI 175,70 KG OLACAKTIR
Üretim- işletim esnasında toz saatte toz miktarı 8 kg verilmiştir. 16 saat çalışırsa = toplamda günlük 128 kg’dır. Yüklemede toz saatte 11,25 kg.dır. 2 vardiya da toplam 22,50 kg. olacaktır. (Sulu kesim yapılırsa su kullanımı sorundur, kuru kesim yapılırsa toz sorundur.) Mermer bloklarının kesim sahasına, pasa malzemesinin pasa alanına taşınırken oluşacak toz, 8 saat çalışma esnasında toplam 12,60 kg’dır. 2 vardiyada 25,20 kg olacaktır. Ayrı ayrı ele alınan toz miktarı toplandığında günlük bölgeye, insanlara, bitkilerin yapraklarına, meyvelerin üzerine ve insanların akciğerine yayılacak toz miktarı 175,70 kg olacaktır.
YILLIK TOZ MİKTARI= 5 740,50 KG OLACAKTIR
İşletmenin 6 yıl çalışması dikkat alınırsa, 6 yıllık toz miktarı=-34 443,00 kg. olacaktır. Bölge çok rüzgarlıdır, bu tozlar hakim rüzgar nedeniyle ovaya yayılacak, insanlar kanser, koa hastası ve alllerji olacak, meyve ve sebzeler ise ürün veremeyecek dolayısı ile köylüler de para kazanamayacaktır. “Bu tozlar 900 metre mesafede bulunan köyün havasına adeta asılı kalacaktır.” Sebze ve meyve yapraklarına konması durumunda ise bitkinin solunum yapmasına engel olacağı için üretime de engel olacaktır
MERMER OCAĞI CENNET OLAN KÖYE GELECEK,
DOĞAYI KATLEDECEK KÖYÜ CEHENNEME ÇEVİRECEKTİR
Mermer ocağı işletmesi proje tanıtım dosyasında 95 090,44 m2 si tarım, 145839.557 m2 si orman alanı olduğu belirtilmektedir. Mermer ocağı 68,36 ha’lık sahanın 24,09 hektarında yapılması planlanan 2.000.000 m3/yıl kapasiteli mermer ocağı tesisi için Valilik yönetmelik gereğince Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararı verildiği açıklanmıştır; dolayısı ile çevreye bu kadar etki edecek bir tesis ÇED’den muaftır. Devlet bizzat ÇED’in işlememesi için özel kanunlar çıkarmıştır ve kararlar tarım ve doğa aleyhinedir. Dosyanın anlattığı son durum: Yukarıda verilen bütün veriler cehennemi tasvir etmektedir. Mermer ocağı cennet olan köye gelecek, doğayı katledecek köyü cehenneme çevirecektir.
BÖLGEYE “UYGUN OLMADIĞI” KARARININ VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ
Mermer ocağı 3 yerleşim birimine ait ovanın tam üzerine kurulacaktır: Senirkent, Uluborlu, Uluğbey… Senirkent nüfusu, 12.092, Uluborlu, 7013, Uluğbey 650’dir. 20 binin üzerinde insan ovanın üretimine gereksinim duymaktadır. Bahsi geçen ova ise; Senirkent 156.070 dekardır. Bu alanın 89.810 (%57.471) dekarında meyvecilik yapılmaktadır. Elma, üzüm, kiraz, kayısı gibi… Tarla ürünleri ise %32’sinde yapılmaktadır. Sebze üretimi %9’unda yapılmaktadır. Uluborlu 5.723 Hektardır. Meyve yetiştirilen alan miktarı 27.471 dekardır ve armut 248 ton, 675 elma ise 18.890 ton yetiştirilmektedir. Yukarıdaki verilerden anlaşılacağı üzere, bahsi geçen ova büyük miktarda üretim yapmakta ve önemli bir nüfus bu tarımsal üretimle geçinmektedir. Kurumunuzdan, yukarıda da belirtildiği üzere, bu ovaya 6 yıl boyunca her gün günlük 175 kg toz yağacaktır ve üretimi olumsuz etkileyecektir. Bir tek mermer şirketine karşın binlerce dönüm tarım arazisi ve 20 binin üzerinde insanın hem geçimi, hem de sağlığı etkilenecektir. Bizler, kurumunuzun tarımın ve bölge halkının geçiminin ve doğanın korunabilmesi adına, mermer ocağının açılmasının bölgeye “uygun olmadığı” kararının verilmesini talep ediyoruz.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —