1963 yılında Keçiborlu merkezde faaliyete başlayan ancak su sorunu nedeniyle Senir Kasabası’na taşınan ROBERTET Gülyağı Fabrikası bugün yılın 9 ayı 60 kişiye kampanya sezonunda ise 80 kişiye istihdam sağlıyor. Fabrika CEO’su Nihat Yılmaz, bugün 50 farklı ürünü işleyip hammadde olarak tamamını yurt dışına ihraç ettiklerini açıkladı.
TAMAMI DOĞAL ÜRÜNLER
Şu anda Türkiye’nin bilmediği birçok ürünü fabrikalarında işleyip yurt dışına ihraç ettiklerini bildiren Yılmaz, ‘’Ülkemizin bilmediği birçok ürünü burada imal edip yüzde 100’ünü Fransa’ya ihraç ediyoruz. Biz burada daha çok hammadde yapıyoruz. Gülün dışında örneğin yeşil çay işliyoruz. Paraguay’dan getirip burada işleyip ihraç ediyoruz. Yine zambak işliyoruz. Ürünlerimizin hepsi natürel. Hiçbir tanesi sentetik değil. Ürettiğimiz hammadde kozmetik ve parfümeri sektöründe kullanılıyor’’ dedi.
AÇIĞI BULGARİSTAN’DAN KAPATMAYA ÇALIŞIYORUZ
Öte yandan yıllık yaklaşık 10 milyon Avro civarında ihracat gerçekleştirdiklerini dile getiren Yılmaz, bir de uyarıda bulundu. Mevcut gül rekoltesinin yetersiz kaldığını ifade eden Yılmaz şöyle devam etti; ‘’Gülcülük 2009 yılından bu yana hızlı bir yükselişe geçti. Gülün dünyada kullanım alanı arttı. Sadece kozmetik ve parfümeri de kullanılmıyor artık. Mevcut gül rekoltemiz yetersiz kalıyor. 2 bin ton gül olsa biz hemen alırız. Bu açığı da Bulgaristan’dan alarak kapatmaya çalışıyoruz. Güle talep var. Gül dikim alanlarını artırmayı hedefliyoruz.
NET 8 TL’YE GÜL ALDIK
Gülün fiyatı da iyi konumda. Biz net 8 TL’ye gül aldık bu sezon. Biz vatandaşın da hakkı yenmesin bizler de para kazanalım mantığıyla hareket ediyoruz. Vatandaş eline geçen paraya bakıyor. Biz de hesap kitap yaptık. Bu rakam iki tarafı da memnun ediyor. Üreticimize güvenimiz sonsuz.
ÜRETİCİMİZ HERŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEMELİ
Bulgaristan’da da fabrikamız var. Orada akaryakıt ucuz. İşçilik de ucuz. Ancak biz hala rekabet şansı yüksek bir ülkeyiz. Her şeyi devletten beklemek de yanlış. Biz daha çok çalışacağız. Bakımı daha iyi yapacağız ve verimi hat safhada almaya bakacağız. Son yıllarda gülden 2-3 tane ürün çıkmaya başladı. Gülyağını çıkarttıktan sonra arkasındaki sudan başka bir yağ daha çıkartıyorsun. O da ona bir destek sağlıyor. Posadan ikinci kalite bir konkret çıkartıyorsun mesela. Bunlara da bakmak lazım. Dürüst çalışmamız lazım.
KEÇİBORLU TURİZMİN MERKEZİ OLACAK
Öte yandan lavanta konusu. Son 3-4 yıldır üretimi arttı. Şu anda kurutup satılmaya başlandı. Keçiborlu’da lavanta ve gül sayesinde ciddi bir turizm oluştu. Özellikle Ardıçlı köyümüz var. Muazzam gülcülük yapılıyor. Bu durum tur şirketlerinin dikkatini çekti. Her sezon buraya kafilelerle turist geliyor.’’