Geçen yıl haziran ayında Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı'na uyuşturucu madde satışı yapılacağına ilişkin ihbar üzerine İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi ekipleri, harekete geçti. Uyuşturucu madde satışı yaptığı iddia edilen şüphelilerle alıcı gibi davranarak görüşen polis, 34 yaşındaki Halil İbrahim Kırıkkulak ile arkadaşı M.F.T.'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin yakalandığı araçta ve Halil İbrahim Kırıkkulak'ın evinde yapılan aramada 4.5 kilo baz morfin ile 2 kilo afyon sakızı ele geçirildi. 41 yaşındaki Mehmet Akbaba ise uyuşturucu maddeyi temin etmek suçundan gözaltına alındı. 'Uyuşturucu ticareti yapma' suçundan tutuklanan 3 sanık hakkında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılırken, sanıklardan M.F.T. geçen yıl ekim ayındaki duruşmanın ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
'UYUŞTURUCU İLE EN UFAK BİR İLGİM YOK'
Davanın son duruşmasında sanıklar hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Halil İbrahim Kırıkkulak ve Mehmet Akbaba ile avukatları ve yakınları katılırken, tutuksuz yargılanan ve beraatı istenen M.F.T. ise katılmadı. Mahkeme heyeti bir önceki duruşmada iddia makamının verdiği mütalaya ilişkin sanıkların savunmasını istedi. İlk sözü alanMehmet Akbaba, "Benim uyuşturucu ile en ufak bir ilgim yok. Asıl suçlu Halil İbrahim Kırıkkulak, etkin pişmanlık yasasından yararlanmak amacıyla bana iftira atmaktadır. Ortada benim suçlu olduğuma ilişkin en ufak bir somut delil yoktur. Evrensel hukuk sisteminde her türlü şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanmasını ve beraatımla birlikte tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Diğer sanık Halil İbrahim Kırıkkulak ise kimseye iftira atmadığını, uyuşturucunun tamamını Mehmet Akbaba'dan aldığını savunarak, "Ben iftiranın ne ağır bir günah olduğunu bilen bir insanım. Neden iftira atayım" diye konuştu.
'UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE SIKINTILAR DOĞURUR'
Sanık Mehmet Akbaba'nın avukatı Halil Tuncer Ergüler de müvekkilinin Halil İbrahim Kırıkkulak ile telefon görüşmeleri ve olay günü Yalvaç'ta tesadüfen bulunması dışında bir delil olmadığını savundu. Avukat Ergüler, "Mahkeme heyeti bu delillerle sanığa ceza verdiği takdirde velev ki Yargıtay da bunu onayladı, bu içtihat kararı olur. Bunun sonucunda uyuşturucu ile yakalanan her suçlu kime kızıyorsa 'ben ondan temin ettim' der ve bu işin sonu gelmez. Bu da uyuşturucu ile mücadelede büyük sıkıntılar doğurur. Müvekkilimin beraatı ve tahliyesini talep ediyorum" dedi.
SANIKLARA SON SÖZLERİ SORULDU
Mahkeme heyeti kararı açıklamadan önce sanıklara son sözlerini sordu. Mehmet Akbaba, "Suçsuzum beraatımı istiyorum. Takdir mahkemenindir" derken, Halil İbrahim Kırıkkulak ise "Bildiğim ne varsa hepsini tüm samimiyetimle anlattım. Pişmanım ve pişmanlık yasasından yararlanmak istiyorum" diye konuştu.
İKİ SANIĞA CEZA YAĞDI
Mahkeme heyeti 10 dakikalık aranın ardından sanıkların cezalarını açıkladı. Mahkeme heyeti, olay günü Halil İbrahim Kırıkkulak ile aynı araçta bulunduğu için tutuklanan ve yaklaşık 4 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen M.F.T.'nin beraatına karar verdi. SanıkMehmet Akbaba hakkında ise 'uyuşturucu madde satın almak ve satmak' suçlarından verdiği 19 yıl cezayı duruşmadaki iyi hali dolayısıyla 17 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına indiren mahkeme heyeti, sanığa 330 bin TL de adli para cezası verdi. Diğer sanık Halil İbrahim Kırıkkulak'a da aynı oranda ceza veren mahkeme heyeti, Etkin Pişmanlık Yasası ve duruşmadaki iyi hali dolayısıyla cezayı 11 yıl 11 ay 12 gün hapse indirirken, 133 bin 200 TL de adli para cezasına hükmetti.
'YAKTINIZ BİZİ'
Duruşma boyunca dua eden Halil İbrahim Kırıkkulak'ın eşi karar okunduğu sırada fenalık geçirdi. Adı öğrenilemeyen gözüyaşlı eş salondan çıkarıldığı sırada, "Halil İbrahim ben şimdi ne yapacağım? Oğlum 'babam nerede' derse ne diyeceğim?" diye feryat ederken, adliye çıkışında ise diğer sanık Mehmet Akbaba'nın avukat ve yakınlarına, "Allah belanızı versin, yaktınız bizi. Allah da sizi yaksın" diye tepki gösterdi.
Haber: Nurettin Arkan-Yalvaç