Bugün, 23 Kasım 2024 Cumartesi

YAKINDAN DAHA GÜZELMİŞSİN!

YAKINDAN DAHA GÜZELMİŞSİN!

ISPARTA 18.08.2020 15:50:00 0
YAKINDAN DAHA GÜZELMİŞSİN!
“Tabip sen elleme benim yaramı Beni bu dertlere salanı getir Kabul etmem bir gün eksik olursa Benden bu ömrümü çalanı getir.” İbrahim Tatlıses. YAKINDAN DAHA GÜZELMİŞSİN!
Elvan hemşire, Kemoterapi alırken göğsüme bir iğne takıyor. Dalmışım, onun yaptığını incelerken, iğneyi saplayışını görmeyeyim diye, ‘Eşine doğru bak!’ dedi. Eşimde bir şekilde ona yardımcı oluyordu. Dönünce bana o kadar yakın olduğunu ve yakından ilk defa bu kadar güzel gördüğümü söyledim, ‘Yakından daha güzelmişsin!’ dedim.
 
Elvan Hanım, ‘Demek hiç bakmıyorsun Eşine’ dedi. Bakmaz olur muyum, dedim. Çoktandır bu kadar yakınlaşmamıştım, dedim. ‘Öyle olmasa 40 yıl sürer miydi, bu evlilik!’ dedim. Yılmaz Odabaşı’nın şu mısralarıyla onu da izah etmeye çalışayım. “bana öyle uzak durmasan sana böyle yakın olmazdım yanmasam kül kalmazdım…” Bazen vuslata yani kavuşmaya engeller oluyor. O kavuşmayı gerçekleştiren Allah’tır. Kavuşma kadar uzaklaşmayı da hayırdan bileceksin. Hemen kederlenmemeli! Onur Akın’a yakın vuslatı anlatmaya çalışıyorum ama becerebildim mi, bilemiyorum. “Bugün kederliyim beterim bugün Sesime ses değse çığlık oluyor.
 
Üşüyor toprak taşlar üşüyor Vuslatı yakın eden yollar üşüyor.” Onur Akın Vuslatla engelleri kaldırmalı! Sevgi, sevmesen kendiliğinden var olur mu? Benim aşkım ne kadar büyük onu ancak şu türkü sözleriyle anlatayım. “Bülbül oldum gül dalında ötüştüm Ben seni bir başka sevdim mor gülüm Kerem gibi Aslı için tutuştum Ben seni bir başka sevdim mor gülüm.” Bazen beni dinleyeni, beni anlayanı bulduğumda, bir konuşurum, bir anlatırım, susmak nedir bilmem ama bazen de canım hiç konuşmak istemez. Konuşsam da, kısa bir iki cümleyle geçiştirmeye çalışırım, düşünürün dediği gibi yaparım. Demek ki, bu durumda uzun yorgunlukların eseri… Yeni öğrendim. “Eğer bir insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.”
 
Var her halde ki! Ancak ben o uzun yorgunlukların bıraktığı yorgunluğu içimdeki kocaman sevgiyle yoğurarak, kullanılır hale getiriyorum. Tabi ki, becerebilirsem ne mutlu bana! Öyle demiş bir düşünür, “Kimseden utanacak bir yüz taşımıyorum! Aşağı eğilecek bir baş taşımıyorum… İçi sevgiyle dolu bir yüreğim var. Kimseye verilecek bir hesabım yok… Sadece Allah’ın emaneti bir can taşıyorum!” Bu söz beni şu duayla buluşturuyor, “Olmadı diye sızlanmıyorum. Diyorum ki, hayırlısı olsaydı, zaten Allah verirdi.” Bazen susuyorum… Yunus’u dinliyorum, “Konuşmak bize mahsus, Olsa da bir güzel süs, ‘Ya hayır de, yahut, sus.’ Dili incitme gönül.” Yunus, beni rüzgâr gibi alıp, bir başka düşünürün şu sözüne götürüyor, “Anlamayanlar için dilini, vefasızlar için yüreğini yorma!” Geldim, işin hem zor kısmına, hem de sonuna! Her duam da, ‘Yakından daha güzelmişsin’ dediğim eşim için, Rabbime şöyle yalvarırım. “Ey güzel Rabbim! Sen daha iyi bilirsin de, benden önce eşimi yanına alma. O benim yarım, o giderse, onun tamamladığı yarımı da kaybederim.
 
Alacaksan da, canımızı birlikte al. O giderse; ev boşalır, haneye hüzün çöker.” Bunu da, aşağıdaki şu zarif sözle bağlayalım. Eşiyle yıllarca karşılıklı oturdukları ancak ölümünden sonra boş kalan sandalyeye bakıp, hüzünlenen bir eşin seslenişiyle daha bir anlıyorum, “Dünyanın boş, ölümün hak olduğunu, karşındaki sandalye boş kalınca anlarsın.” sözün Sahibini! ‘Yakından daha güzelmişsin!’ sözü, bizi nerelere aldı, götürdü. En iyisi burada susmak!

Anahtar Kelimeler: g?zelmişsin daha yakından
Cumartesi 11.2 ° / -0.4 °
Pazar -0.3 ° / -5.2 °
Pazartesi -0.9 ° / -7.2 °