Yaptırım Kararlarını Tanımıyor Ve Reddediyoruz!

Yaptırım 
Kararlarını Tanımıyor 
Ve Reddediyoruz!

Yaptırım Kararlarını Tanımıyor Ve Reddediyoruz!

Din – Bir - Der (Din Görevlileri Birliği Derneği) Isparta Şubesi Başkanı Süleyman Zengi, ABD’nin Türkiye’ye yaptırım kararı almasına sert tepki göstererek; “Yaptırım kararlarını tanımıyor ve reddediyoruz” dedi.
 
Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Başkan Zengi; “Koronavirüsü salgını dünya gündeminde ilk sıralardaki yerini korurken coğrafyamızda da tarihi gelişmeler yaşanıyor. Kardeş ülke Azerbaycan’ın, işgal edilmiş Karabağ topraklarının bir kısmını Türkiye'nin desteğiyle Ermenistan’ın elinden alarak asli hüviyetine kavuşturması, kardeş ülke halklarını sürura gark etmiştir. Bu sevindirici zafer karşısında Siyonist emellerini yüzyıllardır bu coğrafyada gerçekleştirmek isteyen ABD ve AB’nin ülkemize karşı bazı yaptırım kararları alması, bizlere rahmetli Necmettin ERBAKAN Hocamızın şu sözünü hatırlatmıştır: "Siyonizm bir timsah gibidir. Üst çenesi Amerika, alt çenesi Avrupa Birliği, kuyruğu ise İsrail'dir.”
 
Din Görevlileri Birliği Derneği olarak ABD ve AB’nin ülkemize karşı almış olduğu bu yaptırım kararlarını tanımıyor ve reddediyoruz. Onlar elbette İslam ülkelerine ve özellikle ülkemize karşı kendilerinden bekleneni yapmaktadırlar. Rabbimiz, bu gibi durumlar için buyuruyor ki; "Yoksa Allah sizden cihad edenleri ve Allah’tan, peygamberinden ve müminlerden başkasını sırdaş (statejik ortak) edinmeyenleri ortaya çıkarmadan, kendi halinize bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yapıp ettiklerinizden elbette haberdardır." (Tevbe, 16) Ve yine "Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi (zarara uğramanızı) isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz." (Ali İmran, 118) Bu durumda; İslam'ı hayat nizamı olarak benimsemiş olan Müslümanlara ve onların yöneticilerine düşen bazı görevler vardır:
 
Öncelikle ülkemizde birlik ve kardeşliği tesis etmek adına kutuplaşma politikalarını bir kenara bırakarak bütün siyasi görüş, düşünce sahiplerini ve parti liderlerini bir araya getirmek, "İslam birliği"ni kurarak onların hem ülkemiz hem de İslam alemi üzerindeki emellerini ve menfaatlerini keserek göstermektir. Bu bakımdan ülkemizdeki İncirlik ve diğer Amerikan üsleri derhal kapatılmalı, Avrupa Birliği sevdasından bir an önce vazgeçilmelidir. Aziz milletimiz, tarihin her döneminde zorluklara, ambargo ve ablukalara karşı, inancı ve değerleri için her türlü maddi-manevi desteğinin yanı sıra canını vermekten de geri durmamıştır.
 
Karabağ savaşında İslam düşmanlarının düşmanca tavırları yanı sıra dost ve kardeş bildiğimiz İran’ın Türkiye ve Azerbaycan ile ilgili tavrını da anlayamıyor, anlamlandıramıyoruz. Bu noktada Müslüman kardeşleri olarak, İranlı yetkililerden özür bekliyoruz. Yaptırımlar ve her türlü zorluklar karşısında ümmet olarak Yüce Rabbimizin şu buyruğuna uyarsak Allah'ın izniyle her türlü engeli aşarız: "Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz." (Ali İmran, 139).’