Yunus ÖZLER Yazdı… Ramazan Bayramı Ve Acılar…

Yunus ÖZLER Yazdı…
Ramazan Bayramı 
Ve Acılar…

Yunus ÖZLER Yazdı… Ramazan Bayramı Ve Acılar…

Değerli okuyucularım, dostlarım ve arkadaşlarım. Velhasıl tüm İslam Dünyası… Hepinizin Mübarek Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
 
Bir Ramazan Bayramına daha ulaşmanın ve bayramı idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak, ve maalesef ki, bu yıl iki nedenden dolayı Ramazan Bayramını sevinçle ve mutlulukla idrak edemiyoruz. Bunların birincisi iki yıldır devam eden Koronvirüs pandemisidir. Zira, Covid – 19 nedeniyle bayramımızı şöyle bir ağız tadıyla yaşayamıyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu bayramda da kısıtlıyız. Her gün Covid - 19 nedeniyle kaybettiğimiz vatandaşlarımızın üzüntüsünü yaşıyoruz. 
İkincisi ise; TERÖRİST DEVLET İSRAİL’in Filistin halkına uyguladığı ZULÜMDÜR. Zira, dünyanın suspus olup sadece izlediği olaylarda terör devleti İsrail Mescid – i Aksa’da ibadetlerini yapan Filistin halkına saldırılarına devam etmektedir. Bu konuda sadece Türkiye’nin sorunun çözümü için çalıştığı ve bazı SATILMIŞ İslam ülkelerinin gıkını bile çıkarmadığı veya çıkaramadığını tüm dünya ibretle izlemektedir. Şerefsiz İsrail ve Şerefsiz bazı İslam Ülkelerine gereken ders bir an önce verilmelidir.
 
Bilindiği gibi, Ramazan Bayramı Müslümanların bir yılda kutladığı iki bayramdan birisi. Bu bayram, halkın dilinde 'Şeker Bayramı' olarak da tabir edilir. Yani bir anlamda tatlılık bayramıdır.
Tatlılık; yani hepimiz birbirimize tatlı olmalıyız. Şekerin tadı 5 dakikada gider, O tat, tat değildir. Asıl tat; Müslümanların birbirlerine karşı gösterdikleri sevgi ve muhabbet tadıdır. O sevgi ve muhabbet tadının tadına doyum olmaz. Allah - ü Teala bu mübarek bayram hürmetine bizim içlerimizi sevgi ile doldursun.
Doldursun ve bu sevgiyi de daim etsin...
Hep bir memleketin insanıyız, hep bir peygamberin ümmetiyiz. Hep bir mezhep imamının mezhebindeniz, hep bir Allah'ın kuluyuz.
Tabi bir de her bayram dillendirilen bir konu var ki o da, ‘Nerede o eski Bayramlar’ söylemi. Bence bu söylemin geçmiş yıllarda fazla bir etkisi yoktu. Ancak, son iki yılda yani Koronavirüs pandemisi başladığından bu yana gerçekten bu söylem tam olarak etkisini gösteriyor. Bu defa insanların söylediği ‘Nerede o eski bayramlar’ söylemi tam olarak yerini buldu.
Çünkü, Ramazan bayramını yaşadığımız şu günlerde ne sokağa çıkabiliyoruz, ne eş – dost, akrabalarımıza bayramlaşmaya gidebiliyoruz. Telefon ve diğer teknolojik imkanlarla belki sevdiklerimizin bayramını kutlayabiliyoruz. Ancak, hiçbir şey yüz yüze bayramlaşanın, büyüklerimizin ellerinden öpmenin yerini tutmuyor, tutamaz da.
Velhasılı, burada en güzel şey; tatlı dil, muhabbet sevgisiyle kalplerimizi doldurup birbirimize lazım gelen sevgiyi uzaktan da olsa izhar edip göstermektir.
Bayram; ağzının tadının yerinde olmasıdır. Bayram; sevdiklerinle bir arada olmaktır. Bayram; bir çocuğun yüzünün gülmesidir. Bayram; insanların gönlünün hoş olmasıdır. Bayram; mazlumun hakkını almasıdır. Bayram; zalimin zulmünün son bulmasıdır. Bayram; adaletin tecelli etmesi, yerini bulmasıdır. Bayram; hatırlamak, hatırlanmak, değer görmektir. Bayram; barıştır, huzurdur, insanca yaşamaktır. Bayram; yaşamaktır, varolmaktır, yaşatmaktır. Bayram; mutlu ettikçe mutlu olmaktır. Bayram; paylaşmaktır, paylaşarak çoğaltmaktır. Bayram; iyiliği ve güzelliği yaymak, çoğaltmaktır. Bayram; nefretten uzak, sevgiden yana olmaktır.
 
Saygılarımla…